31 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki:
Yarın yevm-i kıyâmetde dört soru sorulmayınca hiç kimse bir taraftan bir tarafa gidemez. Söylemiştik ya, az evvel bahsediyorduk hadîs-i şerîfden. İyi dinle! Her imtihanın soruları gizlidir, Hakk Teâlâ'nın soruları âşikârdır. Düşün, bu âlemden sorulara cevap hazırla.
Ömrünü nerde yıprattın? Ömrünü nerde kocalttın? Yani nerde ihtiyarladın? Hangi yolda?
"Biraz gençlikte şöyle böyle bir şeyler yapalım". Saçın sakalın ağarmış, hâlâ Allah'a dönmedin. Melekü'l-mevtin habercileri geldi sana, ölümün habercileri geldi, hâlâ uslanmıyorsun. Anan gitti, baban gitti, komşun gitti, ahbâb u yârânın gitti. Akın akın gidiyorlar, hiç aklına gelmiyor, bir gün sıra sana gelecek. Hâlâ nefs-i emmârenin peşinde, şehvetinin uşağı olmuşsun. Bırak bunları, tövbe et, Allah'a rücû et, Allah'a rücû et. Ne işin var senin kahvede iskambil oynamakda ya tavla oynamakda, bilmem ne oynamakda? Ne işin var senin içkide fışkıda? Semâvâta arda sığmayan Allah kalbe sığdı, yani nazar etdi buraya, tecellî etti. Buraya döktüğün içkiyi Allah'ın beytine döküyorsun demektir. Kabetullah'a içki dökebilir misin? O İbrâhim aleyhisselâmın yaptığı bir binâdır, bu Allah'ın yaptığı binâdır. Vücûdun kıblesi kalbdir. Kalb, beytullahtır, esas beytullahtır. Ne işin var, öyle pis şeylerle uğraşıyorsun? Ne buldun bundan? Allah'a isyândan ne buldun? Her isyân ettiğinde sabahleyin ondan sana bir ağırlık geliyor, bir sıkıntı geliyor. Bir tâne mi? Bin tâne geliyor. Rabbine ibâdet et, sabahleyin dinç kalkacaksın. Alışverişinde bereket göreceksin. Memleketin teâlî edecek. Beş kuruş için kullara kulluk etmeyi biliyorsun, Allah'a kulluk yok mu? Başına giymek için takkeyi veren zâta secde ediyorsun, rükû ediyorsun, teşekkür ediyorsun, o takkeyi giymek için başı veren Allah'a teşekkür etmeyecek misin? Nasıl inkâr edebilirsin bunu?
Ömrünü nerde kocalttın? Soracaklar. Düşün! Hâlâ diyor ki, "Ben biraz daha, sonra tövbe ederim" diyor. Helâk oldu sonraya bırakanlar. Kim tövbeyi sonraya bırakdı, o helâk oldu, o kimse. Çünkü Şeytan onu öyle oyalar. "Ha bugün tövbe edeceğim, ha yarın tövbe edeceğim" derken bir gün kapıya ansızın cansız at gelir. O korkunç melek de gelir. O korkunç melek iki türlüdür. Âşıkı maşûka iletir yani ölüm bâbında vuslat vardır. Âşıkân için, müminler için, sâlihler için, âbidler için, velîler için vuslat-ı cemâl vardır. Ama âsîler için korkunç, çok korkunç, kâfirler için çok korkunç ölüm.
"Öldü kurtuldu". Nerde kurtuldu? İş ondan sonra başlıyor. Burada kurtuluyorsun yani dünyâda. Çünkü Allah serbest bırakmış, "if'âlû mâ şi'tüm" demiş, "Sana irâde verdim, akıl verdim, fikir verdim, doğru yolu gösterdim, eğri yolu gösterdim, istediğini yap" demiş. "Öldü kurtuldu". Ne kurtulması! Ondan sonra oluyor hâdisât.
Ömrünü nerde çürüttün? İkincisi, gençliğini nerede yıprattın? Gençler! Dâimâ söylerim sizlere, Cenâb-ı Hakk'ın sevgililerisiniz. Bir kimse genç yaşında ibâdet yaparsa onun ibâdeti beş bin mumluk gibidir. Benim yaşımdaki adamın yaptığı ibâdet yirmi beş mumluksa, onunki beş bin mumluk gibidir. Çünkü neden? Onda dokuz başlı bir ejderhâ vardır, ona gem vurup da Hakk'a secde ederse, o yücelir. Hattâ Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem, "Bana en karîb olanınız, gençliğinde ibâdet edenlerdir" diyor. Genç yaşında. Bir de, aklını başına alıp tövbe edenler. Bir takım cehâletle uğraşmış, sonra aklını başına gelmiş, "Eyvah ben şimdiye kadar ne yaptım" demiş, "Ben bunun için mi halk olundum" demiş.
İbrâhim Edhem, bir avın peşine düşmüş kovalarken, pâdişahdı bir zaman, Belh pâdişahı, koşarken, vurmak istediği av hayvanı geri dönmüş de İbrâhim Edhem'e şöyle söylemiş : "Yâ İbrâhim! Sen bunun için mi halk olundun?" demiş. Yani dünyâya av vurmaya mı geldin? Halbuki senin vazîfen Rabbü'l-âlemîn'e ibâdet ve tâat. Sonra pâdişahlığı terketmiş, gönül pâdişâhı olmuş İbrâhim Edhem Hazretleri.
Üç. İşittiğin ilimle ne amel ettin? Üçüncü soru. Dört, parayı nerden kazandın ve nereye sarf eyledin?
Her imtihanın soruları gizlidir, Hakk'ın imtihan soruları âşikârdır. Bu dört soruya cevâbı hazırla ve aklını başına al, tövbe istiğfar et, Hakk'a rücû eyle.
"Efendi, elhamdülillah döndük". Bazı ibâdet sûretinde kabahatlar vardır, onlara da istiğfar eyle. Bazen ibâdet sûretinde kabahatlar olur. Onlar için de istiğfar et. Tekrar ediyorum. Ve Resûl-i Ekrem'le arayı iyi yapmaya çalış, yani rûhunu Rûh-i Muhammed'le âşinâ kılmaya çalış. Resûl-i Ekrem'in sünnetini icrâ edenleri, Peygamber, sallallahu aleyhi vesellem, baba evlâdını tanır gibi tanır. Unutma bunu sakın ha! Gene buyururlar ki, "Bir zaman gelir, benim bir sünnetimi ihyâ eden, yüz şehid sevâbına nâil olur" diyor Peygamberimiz. Bilmem, kendi durumuna bak, ona göre hareket et. Onun için "Kalbim temiz, bedenim semiz" gibi sözler sana fayda vermez. Bunlar Şeytan'ın iğvâsıdır.