Kıyâmet ve Mahşer

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Ölmeyecek hiçbir mahlûk yokdur, hepsi ölecek. En sonra melekü'l-mevt ölecek. Şeytan'la ikisi kalacaklar. Şeytan'ı kovalaya kovalaya yakalayacak, öldürecek. Ondan sonra kendisi kendisinin rûhunu kabzedecek melekü'l-mevt. Ondan sonra Cenâb-ı Hakk kendi başına kalacak. Hiç bir kimseyi yaratmadan evvel nasıl tek başınaysa öyle. Zâten hiç bir şeyi yaratmadan evvel kendi başınaydı, otursun, kendi mülkü kendinin olsun. O vakit soracak kendi kendine, "لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَۜ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ li meni'l-mülkü'l-yevm lillâhi'l-vâhidi'l-kahhâr". Sanki o gün Allah'ın da bugün Allah'ın değilmiş gibi. Yani hiç bir ferd cevâb vermeyecek, yok. Allah kendisi, "Kahhâr olan Allah'ın, mülk benim" diyecek. O'nun zâten, hep O'nun. Canlısı da cansızı da başdan aşağı hep O'nun. Öyle diyecek. 

Sonra tekrardan, Hazret-i İsrâfil'i halk edecek Allahu Teâlâ, İsrâfil'i, evvelâ İsrâfil halk olunacak, sonra Sûr'u üfleyecek İsrâfil. Sûr var, "وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ الْأَجْدَاثِ إِلَى رَبِّهِمْ يَنسِلُونَ ve nüfiha fi's-sûri fe izâ hüm mine'l-ecdâsi ilâ rabbihim yensilûn". Düttürü düüüt! Bir ötdü mü, kabirlerden meyyitler kalkacaklar, Allahu Teâlâ'nın emrine doğru gidecekler. O semâdaki bulunan yıldızlar, ard, filan hep karışacak birbirine ve dümdüz bir saha olacak. "اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْۙۖ ize'ş-şemsi küvviret", güneş dürülecek, insanların beyni üzerine indirilecek. "ve ize'n-nücûmü'n-kederet وَاِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْۙۖ", nücûm, necmin cemi. Ölüm yok artık bir daha, ölmek yok. Ölümü Yahyâ Peygamber getirip kesecek, bir koyun şeklinde, koç şeklinde. Arsa-i mahşerde, ölüm koç şeklinde getirilecek, Yahyâ Peygamber kesecek, kurbân edecek. Ölüm bir daha yok, ölmek yok.

www.muzafferozak.com