Kıymetsiz Namazlar

13 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Namaz

Ferîdüddîn Attar Hazretleri buyuruyorlar ki :

Bir meczûb, selâmet âleminde gezerken, ona demişler ki, "Yarın kıyâmet gününde birisi aşağı yukarı dolaşarak tellâllık edecek, on yıllık namazını satmak isteyecek de, hiç kimse onun namazına kıymet vermeyecek, bir dilim ekmeğe bile almayacak. Her cemaate gidecek, başvurmadığı kimse kalmayacak ama hep yüzgeri edilecek". Meczûb dedi ki, "Demek ki onun kıldığı namazların bir dilim ekmek kadar kıymeti yokdur. Eğer kıymeti olsaydı, mahşer ehlinden bir alan mutlakâ bulunurdu, o kadar bağırıp çağırmasına lüzûm kalmazdı". 
Bu fânî dünyâ için yapdığın ne kadar kıymetsiz, lüzûmsuz, faydasız iş varsa, hepsi de namaz kılarken aklına geliyor, onları düşünmeden edemiyorsun. Senin namazın böyle mecâzî oldukdan sonra, ha kılmışsın ha kılmamışsın. Zâten kılsan da kılmamış sayılırsın ya!

Namaz kılanlardan öyleleri vardır ki, kıldıkları namazların kendilerine hiç faydası yokdur, yorulduklarıyla kalır bunlar. Namazı gafletle kılanlardır bunlar, huzûrullahda olduklarının farkında olmayanlardır, namazı ibâdet olarak değil de âdet olarak görenlerdir. Yine öyle namaz kılanlar vardır ki, kıldıkları namazlar reddolunur, yüzlerine çarpılır. Bunlar da namazı gösteriş için kılanlardır. Bu namaz, bunları Allah'a yaklaşdırmaz, bilakis Allah'dan uzaklaşdırır. Yine öyleleri vardır ki, namaz kılarlar kılmasına ama iş zekât vermeye, fukarâya yardım etmeye gelince elleri hiç ceplerine gitmez. Bunların da namazı makbûl değildir. Neden? Çünkü Allah Kur`ân'-ı Kerîminde zekâtı hep namazla berâber zikretmişdir, zekâtı namazın mütemmimi yani tamamlayıcısı olarak vaz' etmişdir. Kur`ân'da bunların üçü de aynı sûrede beyân edilmişdir. "فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ fe veylün lil musallîn" yani "Yazıklar olsun o namaz kılanlara!" buyuruyor Cenâb-ı Hakk. Kim onlar? "اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ ellezînehüm an salâtihim sâhûn", yani namazlarını gafletle kılanlar, "ellezînehüm yürâûn", yani namazı gösteriş için kılanlar, riyâ yapanlar, "وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ ve yemna'ûne'l-mâ'ûn", yani  fukarânın hakkını vermeyenler.

Listeye geri dön