Büyük veliyye Rabiatü'l-Adeviyye Hazretlerine "Cennet hakkında ne dersin?" diye sormuşlar, "الجار ثم الدار el-câr sümme'd-dâr" yani "komşu evden önce gelir" darb-ı meseliyle cevap vermiş. Türkçemize de girmiş olan bu darb-ı meselde çok zarîf nükteler vardır. Bunlardan bazılarına kısaca temâs edelim :
Cennetin hakîkati Hakk'a kurbiyyetdir. Hakk'a yakın olan cennete girmiş demekdir.
Âşıklar için cennet, cennet-i zâtdır. Hakk'a karîb olanlar, avâmın iştahını kabartan nimetlerle süslü olan cennet-i ef'âle hiç iltifât etmezler.
İster cennet-i ef'âl, ister cennet-i sıfât ister cennet-i zât olsun, hepsine giden yol, insanı Hakk'a yaklaştıran amellerden, ibâdet ve tâatden, zikrullahdan muhabbetullahdan ve muhabbet-i Resûlullah'dan geçer.