13 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Cömertliği ile meşhûr olan Abdullah bin Cafer Hazretleri, kendi arazisine giderken yolda bir arkadaşının hurma bahçesine uğramış. Orada çalışan siyâhî bir köle varmış. O sırada köle işe ara vermiş ve o günkü azığını almış. Tam o sırada bahçeye bir köpek girmiş. Köle elindeki ekmeklerin hepsini köpeğe vermiş. Köpek ekmekleri bir çırpıda yemiş, bitirmiş. Kölenin bu hareketi Abdullah bin Cafer Hazretlerinin dikkatini çekmiş ve köleye, "Senin günlük yemeğin ne kadar?" diye sormuş. Köle "Hepsi bu gördüğün kadar" diye cevap vermiş. "Peki niçin bütün yiyeceğini köpeğe verdin? Sen bu günü nasıl geçireceksin?" diye sormuş. Bu köpek garîbdir, açdır, belki de günlerdir hiç bir şey yememişdir, o açken ben karnımı doyuramam" demesin mi! Abdullah bin Cafer kölenin cömertliğine hayrân olmuş, "Bu adam benden çok daha cömert" demiş ve bahçeyi de köleyi de satın almış, köleyi âzâd edip, bahçeyi ona hîbe etmiş.
Bu zât-ı akdes, Resûl-i Ekrem Efendimizin amcası Ebû Tâlib Hazretlerinin oğlu Ca'fer-i Tayyâr radıyallahu anh Efendimizin oğludur. Cömertliği diller destân olduğu için kendisine "bahru'l-cûd/cömertlik denizi" ve "kutbü's-sehâ/cömertlik kutbu" lakabları verilmişdir.
Sahîler cûd ile âbâd olurlar
Bahiller buhl ile berbâd olurlar
Sahîler cûd ile sultân olurlar
Bahiller buhl ile hüsrân olurlar