Kötülerden Uzak Dur İyilerin Yanına Git

15 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Güzel Ahlak
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Ârif ile sohbet etmek la'l ü mercân incidir
Câhil ile sohbet etmek günde bin cân incidir
Âriflerle bir adam sohbet ederse, la'l, mercân, inci olur o. Ama câhille konuşursan, laf bulamaz, bir söz söyler senin kalbini kırar filan. Onun için Allahu Teâlâ Kur`ân'da ne diyor, "وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ ve a'rid 'ani'l-câhilîn, câhillerden yüz çevirin" diyor. Bir işe yaramaz, echel. Haa, bir de Allah'dan gayrının câhili vardır, o ayrı. Onlar ârif-i billah kişilerdir, Allah'dan başka bir şey bilmez o, câhildir, Allah'ı bilir yalnız. Hani işte, Kur, ân'da var ya, "اِنَّا عَرَضْنَا الْاَمَانَةَ عَلَى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَالْجِبَالِ فَاَبَيْنَ اَنْ يَحْمِلْنَهَا وَاَشْفَقْنَ مِنْهَا وَحَمَلَهَا الْاِنْسَانُۜ اِنَّهُ كَانَ ظَلُومًا جَهُولًاۙ innâ 'aradne'l-emânete ale's-semâvâti ve'l-ardi ve'l-cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehe'l-insân, innehû kâne zalûmen cehûlâ". İşte o insân olan, ordaki, o Hakk'dan başkasını bilmez, Allah'ı bilir yalnız, Allah'dan gayrıya câhildir. Bilgili insanlarla konuşmak lâzım. Gene Allah Sûre-i Tövbe'de, "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ yâ eyyühellezîne âmenu't-tekullâhe ve kûnû me'as-sâdıkîn, Allah'dan korkunuz ve sâdıklarla, dürüst kimselerle ahbâblık yapın, arkadaşlık yapın" diyor.
Adamının birisi yüz adam öldürmüş, katletmiş. Hadîs-i Şerîf'de var, Riyâzü's-Sâlihîn'de. Yüz kişiyi öldürmüş. Gelmiş bir kimseye. Bilgisi var ama irfânı olmayan bir adama gelmiş. "Ben yüz kişiyi öldürdüm, Allah beni affeder mi?" demiş. "Etmez" deyince, yüz bir demiş onu da öldürmüş. Oradan başka bir zâta, ârif-i billah bir zâta gitmiş. "Yüz bir kişi öldürdüm" demiş, "Allah beni affeder mi?". "Eder" demiş, "Allahu Teâlâ günahları affeder. Denizlerin dalgası, şemsin hüzmesi, kürrenin zerrâtı kadar günahın olsa, Allah affeder" demiş. "Allah'ın affetmeyeceği günah yokdur. Yalnız tövbe istiğfâr etmeli, Cenâb-ı Hakk'a rücû etmeli, kötüleri terk etmeli, iyilerin içine dönmeli" demiş.
Şimdi burada antreparantez, bazı adam var, "Ben namaza başlayamıyorum" diyor, "kılamıyorum bir türlü" diyor. Bunun şartı vardır, kılmanın şartı. "İçkiyi terk edemiyorum" diyor. İçkiyi terk etmenin şartı vardır. "Kumarı bırakamıyorum" diyor. Kumarı bırakmanın şartı vardır. Evvelâ kumar arkadaşlarını bırakacaksın, kumarı bırakmak için. Kumar arkadaşını bırakmadan bir adam kumarı bırakamaz. Evvelâ arkadaşlarını terk edecek, kumar arkadaşlarını. O vakit bırakabilir kumarı. Kumar arkadaşlarını bırakmazsa kumarı bırakamaz. İçki arkadaşlarını bırakmazsa adam içkiyi bırakamaz. Evvelâ içki arkadaşlarını bırakacak, sonra içkiyi bırakır. Her şey böyledir.
Şimdi bu zât, gitdi, dedi, "Ben yüz bir kişiyi katletdim". Yüz kişi yâhud yüz bir kişi, aklımda öyle kalmış, hadîsde okudum ama, Cebrâil aleyhisselâm haber vermiş Peygamber'e. Yani kesretinden kinâye. "Yüz bir kişiyi öldürdüm, Allah beni affeder mi?", "Eder" dedi. "Sen kötü adam değilsin, seni günaha sokmaya sebeb olan insanlar var" dedi. "Sen kötü insanlar içinde oturuyorsun" dedi.
Sen ne kadar dürüst adam olursan ol, komşun kötü olursa ne olacak, zorla senin başını belâya sokar. Adamı zorla yalan söyletiyorlar. Neden? Biliyorsun ki herif dolandırıcı, senin paranı vermeyecek. Para istiyor, "yok" diyorsun. Bak sena yalan söyletiyor adam. Neden? Kötü adam sana yalan söyletir. Kötü adam senin başını belâya sokar. Onun için dâimâ iyi insaların içerisine gideceksin.
Onun için "Evladım, sen oradan çık, bulunduğun mevkiden çık" diyor. "Sen kötü adam değilsin, senin etrâfındakiler kötüdür, onlar senin başını belâya sokarlar, ordan çık, iyi insanların içine git, onlarla otur, ahbâblık yap" demiş.
Muamele de öyle olur. Meselâ bir adam esrar kullanmasa ama gitse esrarkeşlerin kahvesinde otursa, polis gelse bassa, onu da götürür berâberinde. Niye? "O da burada oturuyordu, demek ki o da kullanıyor" der. Sofuların kahvesine bir esrarkeş gelip otursa, ona da sofu muamelesi yaparlar, sofu muamelesi yaparlar. Demek ki cemaatle, nerede oturursan, onunla muamele görüyorsun. Bizim de işimiz ordan çıkıyor. Meselâ sürü gibi bizimki. Islah edemezse kendisini, sürü satıldığı vakitde, sürünün içerisinde uyuzu, giciklisi, topalı, keli hep birden satılır. İyi insanların içine gidersen, Allah onlara bağışlar seni yani onlarla beraber cennete alır. Kötülerin yanına gitmeyeceksin. Kötüleri iyi etmek kudretine mâliksen, nefsine hâkimsen, gitdiğin zaman, "o kötü insanı ben iyi edebilirim" diyorsan, o vakit git onu ıslâh etmeye çalış, irşâd etmeye çalış. Yok, eğer onun hükmüne gireceksen, sakın oraya uğrama, iyiler içerisine git.
"Hadi oradan çık sen" demiş. Adam eşyâsını toplamış, çıkıp giderken, ölmüş, yolda ecel erişmiş ölmüş. Rahmet melekleri gelmişler. Azâb melekleri gelmişler. Azâb melekleri demişler ki, "Biz götürelim bu zâtı". Neden? "Bu adam yüz kişi öldürdü". Rahmet melekleri demişler ki, "Hayır, vermeyiz biz" demişler. "Neden?". "O tövbe etdi, iyi insan olacakdı, iyi insanların içine gidiyordu ama ecel erişdi. Vermeyiz" demişler. Aralarında ihtilaf çıkmış. Allah Cebrâil'i göndermiş. "Hakem olarka ben geldim Yâ Resûlallah "diyor Cebrâil aleyhisselâm. "Nedir aranızdaki ihtilaf?" demiş. Demişler ki, "Yâ Cebrâil bu adam kötü bir adamdı, yüz kişi öldürdü, öldü, biz bunu azâba götüreceğiz, cehenneme. Onun için götürmek istiyoruz". Öteki melekler diyorlar ki, "Hayır, o adam tövbe etdi ve iyi adamların içine gidiyordu ama ömrü yetişmedi, yolda öldü. Onun için biz götüreceğiz". Allahu Teâlâ'nın emriyle Cebrâil aleyhisselâm buyurdu ki, "Ölçsünler yeri, iyilere yakınsa adam, cennete götürsünler, kötülere yakınsa, cehenneme götürsünler". Yeri ölçdüler, adam yeni çıkmış kötülerin içerisinden, kötülere yakın ama Allahu Teâlâ yeri tayy etdi, onu iyilere yaklaşdırdı yani, Cenâb-ı Hakk rahmetinden, cennet-i a'lâya koydu.
Onun için dâimâ iyi insanlarla konuşacaksınız, kendinize onları ahbâb edineceksiniz.
Nân içün medh eyleme nâdânı nâdânlık budur
Hayber-i nefsin helâk et Şâh-ı Merdân'lık budur
Âb-ı rûyin hâk-i zîr etme varup her câhile
Verme ruhsat esb-i nefse mîr-i mîrânlık budur
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön