Kötülüğe Kötülükle Karşılık Verme!

5 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

İbrahim Edhem

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki : 

Bir gün demişler ki Cenâb-ı Peygamber sallallahu Aleyhi veselleme, "Yâ Nebiyallah, Ey Allah'ın nebîsi, senin Hazret-i Ali'ye karşı olan muhabbetini, Hayder-i Kerrar'a karşı olan muhabbetini görüyoruz, fazla ziyâde muhabbet ediyorsun, bunun sebebi nedir?"  demişler ashâb-ı kirâm. O meclisde İmâm-ı Ali yokmuş. Cenâb-ı Peygamber döndü, yüzü simsiyah ve kalbi nûrdan ak olan Bilâl-i Habeşî'ye. "Yâ Bilâl, git Ali'yi çağır" dedi. Hazret-i Bilâl gitdi Ali'yi çağırmağa. İyi dinle! Cenâb-ı Peygamber ashâb-ı bâ-safâya nazar etdi, Allah cümlesinden râzı olsun, çok kıymetli ashâb-ı kirâm, hepsine tardiye oku. Hepsi ayrı ayrı kıymetde. Hepsi birer hidâyet yıldızı. Dedi ki, "Ey benim arkadaşlarım, ashâbım! Size bir adam bir fenâlık yaparsa, karşılığında ona ne yaparsınız?" dedi. Müslümana lâyık olan nedir? Hemen cevâb verdiler, dediler, "Yâ Resûlallah, affederiz ve ona ikrâm ederiz" dediler. 

Ehlullah böyle yapmışlar. Hattâ Bayezid-i Bistâmî'nin kafasına birisi bir odun vurmuş, bir asâ, iki parça olmuş, Hazret-i Bayezid-i Bistâmî, o zâta bal göndermiş bir de yeni âsâ göndermişdir, asâsı benim yüzümden kırıldı diye.
Gene Belh sultânı, sonra gönül sultânı, İbrâhim Edhem de öyle. Bir gün halkı irşâd için, kabristanı gösterdi, sonra sarayları gösterdi, "Siz bunların ma'mûr olduğuna bakmayınız, bunlar yakın zamanda harâb olacak, burayı ma'mur edin" dedi. Oradan birisi bilmeyerek İbrâhim Edhem'e bir tokat atdı, "Bu softalar da her şeye bir şey uydururlar" diye. Vurunca dediler ki,"Sen ne yapdın yâhu, pâdişahın babası o, eski pâdişâhımız". Adam, "Deme yâhu!" dedi eline sarıldı, "Aman beni affet, ben sizi bilemedim" deyince Hazret, "Yok evlâdım sen beni affet, vurduğun vakit elin acımışdır" dedi. "Bana vurduğun vakitde senin elin acımışdır, hakkını bana helâl et" dedi.
Sen yapar mısın yapamaz mısın, orasını bilmiyorum ben. Biz yalnız anlatıyoruz. Bunları işittiğin vakit, bunları hayâtına tatbîk etmeye çalış. Hemen kötülüğe kötülük yapma. Bir vurana bir vurmak câizdir ama iyi değil, makbûl değil. Sabredersen daha hayırlı olur. Kalbinden kînlenirsen onu da çıkarman lâzım, senin için daha hayırlı olur. İkrâm edersen senin için daha da hayırlı olur. Çünkü o senin kardeşin, senin sevdiğini o da seviyor, senin îmân ettiğine o da îmân etmiş, Allah bir demiş, Muhammed hak demiş. Onun hürmetine affet.
Dediler ki, "Yâ Resûlallah, fenâlık yapana iyilik yaparız" dediler. "Sonra aynı adam aynı fenâlığı size icrâ etse ne yaparsınız?" dedi Cenâb-ı Peygamber. Gene cevâb verdiler Resûl-i Ekrem'e, "Gene iyilik ederiz Yâ Resûlallah".  Sonra bir daha teklîf etdi Peygamber, "Gene aynı adam size fenâlık yapdı, ne yapacaksınız?". "Gene iyilik ederiz Yâ Resûlallah" dediler. Dördüncü sefer Peygamber gene tekrar söyledi, "Gene aynı adam size fenâlık yapdı, ne yaparsınız?". Hepsi boyunlarını aşağı indirdiler. Yani haklarını müdafaa edecekler. Onun üzerine İmâm-ı Ali Hayder-i Kerrâr teşrîf buyurdular, meclise geldiler. Efendimiz hemen o daha ayakda iken sordu, "Yâ Ali, Sana bir adam fenâlık yapsa ne yaparsın?". "İyilik ederim Yâ Resûlallah". "Gene aynı adam fenâlık yaparsa?". "İyilik ederim, affederim". "Sonra yine fenâlık yaparsa?". "Gene iyilik ederim ve onu affederim". "Sonra gene aynı?". "Yâ Resûlallah, kıyâmete kadar bana fenâlık yapsa, ben her seferinde ona iyilik ederim" dedi. Deyince, ashâba döndü, "Ali'yi bundan seviyorum" dedi.
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön