15 Haziran 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İki türlü âyet var. Birisi dışarıya bak, kendini göremiyorsan eğer evvelâ. Bak, semâ nasıl ref' edilmiş, yükseltilmiş. Gök. Sen onu her gün görüyorsun da kıymet vermiyorsun. Çok mühim, semânın senin üzerinde binâ ve tavan olması. Yıldızlar senin semânı süslemekde, gökyüzünü süslemekde. Bunlar da mühim âyetler. Sen her gün görüyorsun bunları ama hiç kıymet vermiyorsun. Tayyare ilk çıkdığı vakit, gökyüzünde tayyare gürültüsü işitildi mi, hepimiz dışarıya çıkar tayyareye bakardık. Sonra benimsedik, artık bakmıyoruz. Neden? Çünkü artık lâubâli olduk. Bunun gibi. Mühim şey, yıldızların gökde bulunması, dünyâdan milyonlarca kat büyük yıldızlar, hepsi mihveri etrâfında, Hakk'ı tesbîh ediyorlar, Allah'ı zikrediyorlar ve dönüyorlar. Birbirlerine çarpmıyorlar. Ecrâm-ı semâdan birini alacak olursak, içlerinden çıkaracak olursak eğer, gök kubbe yıkılır. Hepsi birbirine bağlı. Öyle hesaplanmış. Dakîkasıyla, anıyla berâber. Gör, deve nasıl halk olunmuş. Kur`ân-ı Kerîm şimdi söylüyor, "اَفَلَا يَنْظُرُونَ اِلَى الْاِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ۠ e fe lâ yenzurûne ile'l-ibili keyfe hulikat". Deve nasıl halk olunmuş görmüyor musun? İki ayaklı yürüyenler var, dört ayaklı yürüyenler var, kırk ayaklı yürüyenler var, hiç ayaksız yürüyenler var, yüz üstünde sürünüyor. Ne büyük âyet değil mi?