Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah

2 Ocak 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Aziz Mahmud Hüdayi
NA'T-I ŞERÎF

Kudûmün rahmet ü zevk ü safâdır yâ Resûlallah
Zuhûrun derd-i uşşâka devâdır yâ Resûlallah

Resûl-i Kibriyâ, Muhammed Mustafâ aleyhissalâtü vesselâm Efendimiz Hakk'ın rahmet sıfatının mücessem hâlidir yani mahzâ rahmetdir. Nitekim Kur`ân'da "rahmeten-lil-âlemîn" yani "cümle âlemlere rahmet" olarak gönderildiği beyân olunmuşdur. O öyle bir nûrdur ki küfrün zulmeti ile kararan dünyâyı güneş gibi aydınlatmışdır. Kimin kalbinde O'nun muhabbeti varsa, o kişi safâya ermiş, iki cihân saadetine nâil olmuşdur. O'nun muhabbeti ile dolan kalb nûr ile domuşdur. O'nun zikredildiği yer, feyz ile, bereket ile, rahmet ile, safâ ile dolar. Allah yolundaki sâliklerin de derdine devâ O'dur. Kim ki O'na âşıkdır, Hakk'a vuslata lâyıkdır. O'nun aşkı sâlikleri rızâya, rıdvâna, ve nihâyet matlab-ı a'lâ maksad-ı rânâ olan cemâlullaha iletir. 

Nebî idin dahi Âdem dururken mâ' vü tîn içre
İmâm-ı enbiyâ olsan revâdır yâ Resûlallah

Resûl-i Ekrem Efendimiz, kırk yaşında nebî olmadı, kırk yaşında nübüvvetini izhâr ile emrolundu. Bir hadîs-i şerîf'de "Küntü nebiyyen ve Âdeme beyne'l-mâi ve't-tîn" yani "Âdem toprak ile su arasında iken ben nebî idim" buyurmuşlardır.  Âdem insanların cesedlerinin babası, Muhammed aleyhisselâm rûhlarının babasıdır. Cenâb-ı Hakk'ın bütün rahmeti, feyzi, bereketi hep O'nun vâsıtasıyla gelir. 

Kemâli zümre-i kümmel senin nûrunla bulmuşdur
Vücûdun mazhar-ı tâmm-ı Hudâ'dır yâ Resûlallah

Cümle evliyâullah, mürşidler, ârifler, vâsıllar hep O'nun feyziyle kemâle gelmişlerdir. Muhammed aleyhisselâm esmâya da sıfata da zâta da mazhardır, hem de mazhar-ı tâmmdır. Hazret-i Hüdâyi, bu hakîkati diğer bir nutkunda, "Âyinedir bu âlem her şey Hakk ile kâim / Mir'ât-ı Muhammed'den Allah görünür dâim" diyerek beyân etmişdir. Muhammed aleyhisselâm öyle bir aynadır ki O'na bakan Hakk'ın esmâsını da sıfâtını kemâliyle görür.

Seninle erdiler zâta dahi envâ'-ı lezzâta
İşin erbâb-ı hâcâta 'atâdır yâ Resûlallah

Hakk'a vuslat da Muhammed aleyhisselâm ile olur. Maddî ya da ma'nevî her hâcet, her ihtiyâç O'nun yüzü suyu hürmetine giderilir. Resûl-i Ekrem Efendimize salât ü selâm okumanın sırlarından biri de budur. 

Hüdâyî'ye şefâ'at kıl eğer zâhir eğer bâtın
Kapuna intisâb etmiş gedâdır yâ Resûlallah

Cümle halkın her hususda şefâ'atçisi de O'dur. Hakk katında sözü geçen, bütün istekleri kabûl edilen yegâne insan da O'dur. Herkes O'nun şefâ'atine muhtâc, herkes O'nun iltifâtına muntazırdır. O'na bağlanmakdan daha büyük bir şeref yokdur. O'nun kapısına kul olan iki cihâna sultân olur. 

Azîz Mahmûd Hüdâyî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âli

NAĞME-İ AŞK


Muzaffer Efendi · Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah - Hâfız Kâni Karaca
Listeye geri dön