Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri kabir azâbının sebeblerini sayarken buyurdular ki :
Dördüncü var. Nedir? "Birine kızdığı vakitde sebbeden adam" diyor Hazret-i Ebâ Hureyre. Dördüncüsü, böyle birine kızdığı vakitde, küfreden, sebbeden. Küfrediyor kızdı mı. Bu da kabir azâbına dûçâr olur. Müslümana yakışmaz küfretmek filan, böyle sin kefle. Ya hafazanallah, göbekden yukarıya. Yüz mukaddesdir, yüze küfreden bir adam kâfir olur, dînden dışarı çıkar. Yüz mukaddesdir. Yarın kıyâmet gününde, Cenâb-ı Hakk müslümanları cehenneme sokduğu vakitde, müslümanların zâlimlerini, hâinlerini, onların bile yüzlerini şekl-i insânda sokacak. Kâfirler insan şeklinde girmez cehenneme. Hepsi başka amel sûretinde girecek. Kimi yılan şeklinde, kimi eşek şeklinde, kimi katır şeklinde, böyle. İnsan şeklinde değil kâfirler, cehenneme girecek.
Küfür ve hakâret, bir kaç sebeble ortaya çıkar. Bu sebebleri bir bir incelersek, kendimizi küfretmekden, hakâret etmekden nasıl alakoyacağımızı görürüz :
Sövmenin sebeblerinden biri, öfkedir, gadabdır. İnsan öfkelendiğinde aklı başından gider, ağzından çıkanı kulağı duymaz, sonradan pişman olacağı şeyleri söyler. Demek ki insan öfkesine yenilmemeli, kızsa, sinirlense bile diline sâhib olmalı.
Diğer bir sebeb, muhâtabı hakîr görmek, kendini ondan üstün görmekdir yani kibirdir. Kendinden aşağı mevkide bulunanlara ağza alınmayacak hakâretler eden bir adam, üstündekilere bunları söyleyemez. Demek ki insan kendisini kimseden üstün görmemeli, kimseyi de hakîr görmemeli.
Başka bir sebeb de insanların hatâlarını, kusurlarını, ayıplarını görmek, görmekle de kalmayıp ayıpları örtmek yerine fâş etmekdir. Bu da ucubdan kaynaklanır. Halbuki o hatâyı yapan kişi biz de olabilirdik yâhud ileride aynı hatâyı biz de yapabiliriz. Demek ki insan kimseyi ayıplamamalı, kusurları, hatâları görmezlikden gelmeli, müsamahakâr davranmalı.
Diğer bir sebeb, bir belâya, musîbete, bir zulme uğramakdır, bir kötülükle karşılaşmakdır. İnsanda intikam hissi vardır, böyle bir durumda hemen kinlenir insan, uğradığı belânın acısını şu ya da bu şekilde çıkarmak ister. Bunun da en kolay yolu sövmekdir. Söverek kendisini rahatlatır insan. Demek ki kîni, buğzu ve adâveti de bırakmak lâzımdır.
Anlaşılıyor ki, kötü söz söylemenin, küfretmenin, sövüp hakâret etmenin altında yatan sebebler, nefsin bir takım kötü sıfatlarıdır. Bunları terk etmedikçe, nefsi tezkiye etmedikçe, kalbi tasfiye etmedikçe, insanın kendisini küfürden, hakâretden alıkoyması son derece güçdür. Efendi Hazretleri bu hikmete işâret ederek şöyle buyururlardı :
Bir küpün içerisinde bal olursa, küp çatlarsa, ne sızar? Bal. İçinde pislik olursa, çatlarsa küp ne sızar? Pislik. Demek ki küfür eden adamın içinde pislik var ki oradan çıkıyor o dışarıya, patlıyor.