28 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Onun malını çalmışsın, ötekinin malını dolandırmışsın, sonra "Yâ Rabbi tövbe estağfirullah, bir daha yapmam". Olmaz! Hak yerine götürülüp verilecek, kazâ edilecek. Kimin aleyhinde bulunduysan, kimin aleyhinde bulunduysan, o zâta gideceksin diyeceksin ki, "Ben senin aleyhinde konuşdum, bana hakkını helâl et, yalvarırım sana, ricâ ediyorum" diyeceksin. İftirâ ediyorsan eğer, iftirâ ediyorsan, bir cemiyyetde iftirâ etmişsen, o cemiyyetde bulunan halka hitâb edeceksin, "Ben filanca hakkında böyle söylemişdim, iftirâ etdim o adama, ben yalancıyım, o adam bu günahdan berîdir" diyeceksin. Ondan sonra Allah'a tövbe edeceksin. Yoksa böyle sen onu dolandır, vur, kır, parasını çal, sonra "estağfirullahe'l-azîm ve etûbu ileyh, ben tövbe etdim yâ Rabbi" dersen, olmaz, iş bir az güçdür. Çünkü bunu Fahr-i Risâlet göstermiş, Efendimiz, sallallahu aleyhi vesellem, talim buyurmuşdur. Peygamberken, rahmeten-lil-âlemîn iken, sâhib-i Kur`ân iken, sâhib-i mucizât iken, sâhib-i mirâc iken, Allah'ın mahbûbu iken, bunu talim buyurmuşdur. "Kimden aldımsa gelsin benden alsın, kime vurdumsa, işte Muhammed burada, sallallahu aleyhi vesellem, duruyorum, gelsin baba vursun" demişdir Peygamberimiz. Onun için günahlar böyle kazâ edilecek.
Aman! Aman kaçınınız! İnsan hakkından kaçınınız! Aman kâfir hakkından kaçınınız, firar ediniz! Aman hayvan hakkında firar edin ve kaçınınız! İslâmınki filan âhiretde belki muvâzenesi, muhâkemesi olur, yerli yerine gelir ama kâfir hakkı hiç ödenmez. Onun için âbâ ü ecdâdımız kâfir hakkında reâyâ demişler. Reâyâ demek, hakkına dikkatle riâyet edilen kimse demekdir. O düşman, muhârebe, devlet harb ilân eder, muhârebe meydânında dövüşürsün. Dövüşürsün, kâfiri vurursun, vurdukdan sonra yaralıya ikinci kurşunu atamazsın. O yaralı derse ki sana, "Şu yaramı sar benim" diye, kâfirin kolundaki yarayı sararsın. Müslümansın sen çünkü. Su isterse, suyunu verirsin, ekmeğini verirsin. Çünkü vurdun, yaraladın kâfiri, teslîm oldu artık, tamam. Gavurdu diye öldüremezsin, malını da kıramazsın, alamazsın, muhârebe meydânında dahi. Yaralandı mı, teslîm oldu mu bitti, tamam. Allah'ın emri böyledir, isteyen yapar, isteyen yapmaz. Yapan mükâfâta nâil olur, yapmayan hatâ etmiş olur, Allah'a âsî olmuş olur.