5 Aralık 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
İmâm-ı Gazâlî Kimyâ-yı Saâdet adlı eserinde buyuruyorlar ki:
Kur'ân-ı Kerim okumak ibâdetlerin en üstünüdür. Bilhassa namazda kıyâmdayken okunan Kur`ân, hepsinden fazîletlidir.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki, "Ümmetimin en fazîletli ibâdeti Kur'ân-ı Kerîm okumakdır". Ve yine buyurdu ki, "Bir kimseye Kur'ân-ı Kerîm okumak nimetini verirler de, başka bir kimseye kendisine verilenden daha büyük nimet verildiğini zannederse, Allahu Teâlâ'nn büyük dediği şeyi küçültmüş olur". Ve yine buyurdu ki, "Kıyâmet günü Allahü Teâlâ'nn huzûrunda, Kur'ân-ı Kerim'den daha büyük bir şefâatçi yokdur. Peygamberlerden de, meleklerden ve diğerlerinden de daha çok şefâat eder". Yine buyurdu ki, "Allahü Teâlâ buyuruyor ki, Kur'ân okumak, bir kimseyi bana duâ etmekden alıkoyuyorsa, ona şükredenlerin en üstününe verdiğim sevâbı veririm". Ve yine buyurdu ki, "Bu kalbler demir gibi pas tutar". "Bu pas ne ile çıkar Yâ Resûlallah?" diye sorulunca, "Kur'ân-ı Kerîm okumakla ve ölümü hatırlamakla" buyurdular. Yine buyurdu ki, "Ben giderim ve size iki vâiz bırakırım, bunlar size dâimâ nasîhat verirler. Biri konuşarak, diğeri susarak. Konuşan vâiz Kur'ân-ı Kerîm'dir. Susan vâiz ise, ölümdür".
İbn Mes'ûd radyallahü anh buyuruyor ki, "Kur'ân-ı Kerîm okuyunuz çünkü her harfine iki sevâb vardır. Elif-Lâm-Mîm, bir harfdir demiyorum. Elif bir harf, Lâm bir harf, Mîm bir harfdir". Ahmed bin Hanbel buyuruyor ki "Allahü Teâlâ'yı rüyâda gördüm, "Yâ Rabbi! Sana hangi şeyle yaklaşmak daha fazîletlidir?" diye sordum, "Kur'ân-ı Kerim okumakla" buyurdu. "Ma'nâsını anlayarak okunan mı, yoksa anlamadan da okunsa olur mu?" dedim, buyurdu ki, "İster anlayarak okuyun, ister anlamayarak".