Kur`ân-ı Kerîm'i Kimler Duyabilir?

9 Aralık 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

İman

Büyük velîlerden Aynülkudât Hemedânî Hazretleri buyuruyorlar ki :

Kur`ân'da olmuş, olan ve olacak her şey mevcûddur. Allah, "Yaş ve kuru hiç bir şey yokdur ki Kitâb-ı Mübîn'de olmasın" buyurmuşdur. Ancak sen Kur`ân'ı nasıl göreceksin? Heyhât ki heyhât! Kur`ân, binlerce perde ile örtülüdür, sen ona mahrem değilsin ki. Eğer perdelenmiş olmasaydın, Kur`ân sana kendisini gösterirdi. 
Allah, "Muhakkak ki Kur`ân'ı ki biz indirdik ve hiç şübhe yok ki onu biz koruyacağız" buyurmuşdur. Kur`ân, Allah'ın dostlarına hitâbıdır. Ağyârın ondan nasîbi, ancak harflerini ve elfâzını işitmekden ibâretdir, başka nasîbi yokdur. Zirâ, "Muhakkak ki onlar, vahyi işitmekden katî sûretde men edilmişlerdir" sırrınca onların bâtın duyuşları yokdur. Yine, "Allah onlarda bir hayır görseydi, elbette onlara işittirirdi" buyrulmuşdur. Yani onlara duyurmak isteseydi, kendisi duyururdu. Fakat onlar aslâ yabancılıkdan kurtulamayacaklardır.

Ne dersin? Sence Ebû Cehil ve Ebû Leheb Kur`ân'ı anladılar mı, yoksa anlamadılar mı? Arapça ve elfâz yönüyle elbette anladılar ama onun hakîkatine karşı kör idiler. Kur`ân onlardan şöyle haber verdi : "Onlar bir takım sağırlar, dilsizler, körlerdir". 
Ey Azîz! Bilesin ki Kur`ân lafzı iki ma'nâya gelir. Bazen Kur`ân lafzıyla onun harfleri ve kelimeleri kasd edilir ki bu mecâzîdir. Bu makâmda kâfirlerin Kur`ân'ı dinlemeleri husûsunda Allah şöyle buyurmuşdur, "Eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, ona aman ver ki Allah'ın kelâmını dinlesin". Fakat gerçekde Kur`ân denilirken onun hakîkati kasd edilir. Kâfirlerin işitmediği beyân edilirken Kur`ân'dan maksad onun hakîkatidir. "Şübhesiz ki sen ölülere duyurmazsın" ve "Onu anlamalarına engel olmak üzere kalblerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık koyduk" gibi âyetler bunu beyân eder. 
Ebû Leheb Kur`ân'dan "İki eli kurusun Ebî Leheb'in, kurudu da" âyetinden başka bir şey duymadı. Ebû Cehil, "De ki ey kâfirler" hitâbından başka bir şey işitmedi. Halbuki Ebûbekir ve Ömer bu âyetlerden başka bir şey anladılar. Bir çocuk, aslan, kurt, yılan lafızlarında yalnız harfler görürken, yetişkinler, bunların ma'nâlarını da görür. Ebû Leheb ve Ebû Cehil'in duyduklarını, Hazret-i Ebûbekir ile Hazret-i Ömer de duydular ama ikincilerin anladıklarını birincilerin anlamasına imkân yokdu. "Biz onların hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çekmişizdir, böylece onları kuşatmışızıdır da artık onlar göremezler". Başka bir âyetde de Allah şöyle buyurmuşdur : "Sen Kur`ân'ı okuduğun zaman, biz seninle âhirete inanmayanların arasına görünmez bir perde çekeriz" İşte bu yabancılık perdesi kalkmadığı için, onların Kur`ân'ın cemâlini görmeleri aslâ mümkün değildir.

Duyanadır duyana, sağır nice uyana!

Listeye geri dön