Kur'ân Okunurken Sus ve Dinle

28 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
وَإِذَا قُرِئَ الْقُرْآنُ فَاسْتَمِعُواْ لَهُ وَأَنصِتُواْ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
Ve izâ kuriel'kur'ânu festemi'û lehû ve ensıtû le'allekum turhamûn.
"Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki rahmete nâil olursunuz".

Bu âyet-i kerîmeyi hep biliriz, en azından hocaefendilerden işitmişizdir ancak acabâ bu âyetin hikmetleri nelerdir, hiç düşündük mü? Buı âyet-i celîlenin nâ-mütenâhî ma'nâ ve hikmetlerinden bildiklerimizi denizden bir katre, şemsden bir hüzme, kürre-i arddan bir zerre misâli sizlerle paylaşalım.

Önce ma'nânın zâhirini ele alalım. Her nerede ki Kur'ân okunur, ister mescidde, ister radyoda-televizyonda susup dinlemek şartdır. Bu hüküm o kadar kat'î ve sarîhdir ki vaktiyle dedelerimiz, halkı işinden men' edebileceği için, sokakdan duyulacak şekilde evinde yüksek sesle Kur'ân okuyanları ta'zîr etmişlerdir. Yani bir nevi cezâ vermişlerdir. Çünkü bir kimse yolda yürüyor bile olsa Kur'ân okunduğunu duysa, durup dinlemek mecbûriyetindedir. Şaka değil Allah kelâmıdır bu.

Âyetin zâhirinden çıkan ma'nâları şöyle derecelendirebiliriz. Birinci derece en hafifidir, avâmın derecesidir. Altıncı derece en üst derecedir ve hâssü'l havâssın derecesidir :

1. Kur'ân okunurken hemen sus!

Susma emrinin (festemi'û) "fe" ile gelmesi hiç vakit geçirilmeden emrin derhal îfâsına işâretdir.

2. Susmakla da kalma! Kur'ân'a müteveccih ol! 

Kur'an okunurken okuyana doğru dönmek âdâbdandır, kişinin arkası kıbleye bile dönse Kur'an okuyana doğru müteveccih olması, Kur'ân'a hürmetin gereğidir.

3. Müteveccih olmakla da kalma! Dinle! Öylesine de dinleme, cân kulağı ile dinle! 

Yani öyle dinle ki ma'nâ-yı Kur'âniyye sana fetholsun. Böylece;

4. Anla!

5. Anlamakla da kalma! Kur'ân ahkâmıyla amel et!

Öncelikle de ahkâm-ı Kurâniyye'yi önce nefsinde tatbîk et! Kendinde tatbîk etmeden hemen gayra vaaz vermeye kalkma! 

6. Amel etmekle de kalma, ihlâs ile yap! Çünkü;

Câhiller helâk oldu, âlimler kurtuldu 
Alimler helâk oldu, âmiller kurtuldu
Amiller helâk oldu, muhlisler kurtuldu


Mecâzî ma'nâlara gelince. Kur'ân okununca susup dinlemek demek,

1. Şer'î bir hüküm verildiğinde kişinin şahsî fikri, makâmı-mevkii ne olursa olsun kişinin o hükme boyun eğmesi, şu ya da bu gerekçeyle aslâ itiraz etmemesi demekdir.

2. Kur'ân'ı sâdece susup dinlemek değil, emir ve hükümlerine de bi-hakkın riâyet etmesi demekdir.

3. "Canlı Kur'ân" hükmünde bulunan Resûlulllah'ın sözlerini de baş tâcı etmek ve sünnet-i seniyyesine yapışması demekdir.

4. Hakâik-i Kur'âniyye'yi nâtık olan evliyâullahın emir ve tavsiyelerini de cân ü gönülden kabûl etmek ve Allah dostlarına karşı gelmemek, itiraz etmemek demekdir

5. Kur'ân hak ve hakîkatin remzi olarak alınırsa, âyetin mecâzî ma'nâlardan biri de şöyle olur. Hak ve hakîkatı duyduğun zaman söyleyen kim olursa olsun sus ve dinle. Umulur ki faydalanırsın.

Âyet-i celîlenin sonunda "lealleküm turhamûn/umulur ki rahmete nâil olursunuz" denilmesindeki hikmete gelince. 

İşte bu emr-i ilâhîyi cânına minnet bilip tutanlar, hem dünyâda hem ukbâda, hem enfüsde hem âfâkda Cenâb-ı Hakk'ın sayısız lutuflarına, ihsânlarına, ikrâmlarına nâil olurlar. Bu lutuflar, yukarıda saydığımız derecelere göre olacağından, derecesi yüksek olanlara ikrâmın da fazla olacağına şübhe yokdur. Nitekim ecdâdımız bu âyet-i celîlenin hükmüne en üst derecede riâyetkâr oldukları için Cenâb-ı Hakk onlara maddî ve ma'nevî sayısız fütûhât nasîb etmişdir. Eğer bizde bu fütûhâta tâlib isek, onlar gibi yapalım.

Bu hükmün mefhûm-i muhâlifinden yani tam tersinden de anlaşılan odur ki, kim ki Kur'ân'ı ve Ehl-i Kur'ân'ı dinlemez, hakâik-i Kurâniyye'den yüz çevirir de ahkâm-ı Kurâniyye ile amel etmez ise gadab-ı ilâhîye müstehak olur ve dünyâda ve ukbâda, âfâkda ve enfüsde başı belâdan kurtulmaz. Bugün dünyânın dört bir yanında müslümanların içinde bulundukları zilletin sebeb-i hikmeti de budur.

Kur'ân okunurken dinlemeyen, dinlemediği gibi o esnâda konuşan, gürültü eden hattâ bir de edebsizce arkasını dönüp gidenlerle ilgili olarak daha önce yazdığımız şu yazıyı da hatırlatmak isteriz.

Zikirden Yüz Çevirenlerin Cezâsı

Listeye geri dön