Kur`ân'daki Lehvden Murâd Nedir?

8 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Kuran-ı Kerim

"وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌۜ veme'l-hayâtü'd-dünyâ illâ la'ibün ve lehv" âyet-i kerîmesini Cafer-i Sadık Hazretlerine sormuşlar, "Yâ İmâm, laib nedir biliyoruz ama lehv nedir onu tam olarak anlayamıyoruz, lehvden murâd nedir?" demişler. Hazret-i İmâm buyurmuşlar ki, "Zikrullahdan gayrı her şey lehvdir".

Malûm ya, laib oyun demekdir, lehv ise eğlencedir, oyalanmadır. Bu itibarla âyet-i kerîmenin meâli şudur : "Dünyâ hayâtı oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir". Dikkat edilirse, yalnız bu âyetde değil, başka âyetlerde de defalarca zikredilmişdir bu hakikat. Çok mühim çünkü bu oyun ve oyalanma meselesi. 

Gelelim Hazret-i İmâm'ın tefsîrine. Hazret-i İmâm'ın, zikrullah hâricindeki her şeyin lehv olduğunu söylemesi acâib, değil mi? Çünkü zikrullahdan gayrı pek çok şey var ki yasak kılınmamışdır. Yemek, içmek, evlenmek, çoluk çocuk sâhibi olmak, çalışmak, para kazanmak, alışveriş yapmak ve sâire. Öyleyse nasıl oluyor da lehv oluyor bunlar? Allah bunları niye zemmediyor Kur`ân-ı Kerîminde? Niçin lisân-ı tahkîr ile zikrediyor bunları, bir nevi istihzâ ediyor?

Hikmeti şu ki, gafletle yapılan işler, meşrû da olsalar, Allah katında makbûl değildir. Çünkü nefsânî hazlar ve dünyevî menfaatler için yapılmışdır, Allah için yapılmamışdır. Gafletin zıddı zikirdir. Zikrin de nevileri vardır, hamd de zikirdir, şükür de, tesbîh de zikirdir, tehlîl de, cehrîsi de olur zikrin, hafîsi de. Hangi nevi olursa olsun, zikirden hâlî olmamalı insan. Her işinde, her fiilinde Allah'ı hatırlamalı. Yoksa ömrünü gaflet içinde geçirmiş olur. İşte bunun için öyle diyor Hazret-i İmâm. Hakk'dan gâfil olarak yaşayanları kasd ediyor. Nitekim buna delâlet eden âyetler de var Kur`ân-ı Kerîm'de. Meselâ, "رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ" âyet-i kerîmesi gibi. Ricâli tarîf ediyor Allah, "Ne ticâret ne de alışveriş onları zikrullahdan alıkoyar" buyuruyor. Yine, "اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ حَتّٰى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَۜ" buyuruyor Hazret-i Allah, "Çokluk kuruntusu sizi oyaladı, tâ mezara girinceye kadar" diyor. 

Dikkat edilirse, lehvin lugat manâsında da bu hakîkate işâret var. Arapçada insanı maksadından alıkoyan şeye lehv derler. Meselâ bir yolcunun yolda bir şey görüp oyalanması ve gideceği yere gidememesi gibi. İnsanın maksadı, Allah'ı bilmek, Allah'ı bulmak ve Allah'la olmak olduğuna göre, buna mâni olan her şey lehv demekdir.

Listeye geri dön