21 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Evvel ve âhir, zâhir ve bâtın, yaş ve kuru ne varsa, Kur`ân'da mevcûddur. Yalnız görmeye göz, işitmeye kulak, anlamaya beyin, tatmaya da aşk ve muhabbet gerekdir. Peygamberimizin amcasının oğlu İbn Abbas radıyallahu anh, "Devem kaybolsa, Kur`ân-ı Kerîm'den bulurum" diyor. Bu fal kitâbı değil, fal bakmayacak. Yani Kur`ân'ı anlamak bakımından söylüyor. Kişinin Allah'a kurbiyyeti yani yakınlığı ne kadar olursa, Kur`ân'dan o kadar anlayabilir.
Şeyhü'l-Ekber Muhyiddîn İbn Arabî Kuddise Sırruh Hazretleri bindiği binekden yere düşdü. O'nu kaldırmak için koşan talebeleri "Üstâzımız, niçin kalkmıyorsunuz, bir yerinize bir şey mi oldu?" diye sorduklarında "Hayır, hiç bir şey olmadı. Yalnız bu düşüşüm Kur`ân'da var mıdır diye tefekkür ettim ve buldum" buyurdu. Talebeler, "Kur`ân'ın neresinde buldunuz?" diye sorunca, "Sûre-i Fâtiha'da buldum" diye cevap verdi.Efendi Hazretlerinin bu beyânâtı, Sûre-i En'âm'daki "وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ ف۪ي ظُلُمَاتِ الْاَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ" âyet-i kerîmesi ile Sûre-i Âl-i Imrân'daki "هُوَ الَّذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ اٰيَاتٌ مُحْكَمَاتٌ هُنَّ اُمُّ الْكِتَابِ وَاُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌۜ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَٓاءَ الْفِتْنَةِ وَابْتِغَٓاءَ تَأْو۪يلِه۪ۚ وَمَا يَعْلَمُ تَأْو۪يلَهُٓ اِلَّا اللّٰهُۢ وَالرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ يَقُولُونَ اٰمَنَّا بِه۪ۙ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ رَبِّنَاۚ وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّٓا اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ" âyetine istinâd etmekdedir.