Kur`ân'ı Gafletle Okuyanlar

İmâm-ı Gazâlî Kimyâ-yı Saâdet adlı eserinde buyuruyorlar ki:

Kur`ân-ı Kerîm okumann fazîleti çok büyükdür ama Kur`ân okuyan kişi, Kur'ân-ı Kerim'e hürmetde kusûr etmemeli, kendisini lüzûmsuz şeylerden korumalı ve her hâlinde edebli olmalıdır. Yoksa Kur'ân-ı Kerîm'in okuyana düşman olacağından korkulur. Peygamber Efendimiz sallâllahü aleyhi ve sellem "Ümmetimin münâfıklarının çoğu, Kur`ân-ı Kerîm okuyucularıdır" buyurmuşlardır. 

Allahu Teâlâ Tevrat'da şöyle buyurmuşdur, "Ey kulum! Yolda giderken sana kardeşinden bir mektûb getirseler, hemen durursun veya bir kenara çekilirsin yâhud da oturursun, her sözünü okur, ne demek istediğini düşünür anlamaya çalışırsın. İşte bu benim kitâbım da düşünesin ve onunla iş yapasın diye sana gönderdiğim bir mektûbdur. Sen ise ondan kaçıyor ve onunla amel etmiyorsun. Okuyup da ne demek istediğini düşünmüyorsun. Hiç utanmıyor musun?". 

Ey insanlar! Sizden öncekiler Kur`ân- Kerim'i Allahü Teâlâ tarafından kendilerine gelen bir mektûb bildiler. Gece okur, düşünürler, gündüz ona uyarak amel ederlerdi. Siz ise, ondan ders okutmakla meşgûl oluyorsunuz. Mahrecini, i'râbını düzeltiyorsunuz, emirlerini ise küçümsüyor ve ihmâl ediyorsunuz. 

Şunu iyi bilmek lâzımdır ki, Kur`ân-ı Kerîm'den maksad, mücerred onu okumak değil, ona uyarak iş yapmakdır. Okumak, öğrenmek için, öğrenmek ise yapmak içindir. Emirlerine uymadan Kur`ân-ı Kerîm okuyan kişi, efendisinden mektûb alıp, mektûbda yapması gereken işler bildirilen bir kölenin, bir yere oturup, mektûbu yüksek sesle okuması, sözleri gâyet düzgün ağzından çıkarması fakat emirlerden hiçbirini yapmaması gibidir. Böyle yapan, şübhesiz azarlanmaya ve cezâya müstahak olur.