16 Şubat 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Şu hâfız, Kur`ân'ı doğru okuyor. Evet, Kur`ân'ın şeklini doğru okuyor ama ma'nâsından haberi yok. Delîli de şudur ki, o, Kur`ân'ın elfâzını körü körüne okur durur ama ma'nâsını söylersen reddeder. Bu da şuna benzer. Hani ceviz oynayan çocuklar var ya. Onlar devamlı ceviz oynarlar amma cevizin içini versen, yağını versen istemezler. "Ceviz, şakır şakır ses çıkaran bir şeydir, bunun ise şakır şakır şakırdaması yok" derler.
Allah'ın hazînelerine nihâyet yokdur. Allah'ın ilmine de nihâyet yokdur. O hâfızın ilmi var da Kur'ân'ı okuyorsa, neden öbür Kur`ân'ı reddediyor? Bir hâfıza söyledim, dedim ki, Allah Kur`ân'da diyor ki : "De ki, eğer yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem, denizler de mürekkep olsa, ağaçlar tükenir, mürekkepler biter ama Allah'ın sözleri yazmakla bitmez". Halbuki elimizdeki bu Kur`ân, elli dirhem mürekkeple yazılabilir. Kur`ân'ın elfâzı, Allah'ın ilmine işâretdir ama Allah'ın ilmi bu kadar değildir ki. Bir aktar, bir parça kağıda bir ilâç koysa, sen de "Bütün aktar dükkânı, bu kağıt parçasındandır" desen aptallık etmiş olursun. Mûsâ'nın, İsâ'nın ve diğer bütün peygamberlerin zamanında da Kur`ân vardı, Allah'ın kelâmı vardı, ama arapça değildi. İşte o hâfıza bunu anlattım ama tesir etmedi, ben de vazgeçdim.
Rivâyet etmişlerdir ki, Peygamberimiz aleyhisselâm zamânında sahabenin her biri, bir sûre veyâ yarım sûre ezberlemişdi. Bir sûre ezberleyeni pek büyük görürler ve parmakla gösterirlerdi. Bunun sebebi de şuydu. Onlar, Kur`ân'ı âdetâ içiyorlardı, yiyorlardı ve hazmediyorlardı. Bir batman yâhud iki batman ekmek yemek, büyük bir işdir. Eğer yalnızca ağıza alınır, çiğnenir ve çıkarılırsa bin eşek yükü ekmek de yenebilir. "Nice Kur`ân okuyanlar vardır ki Kur'ân onlara lanet eder" denilmişdir. Bu söz, Kur`ân'ın ma'nâsını bırakıp, elfâzıyla uğraşanlar için söylenmişdir.