9 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

NUTK-İ ŞERÎF
Hamd olsun şükr olsun Allah'a ki savaşdan kurtulduk
Yokuşlarla bellerle dolu şu vâdîden de kurtulduk
Vehimlerle dolu şu eğri düşünceli cândan da geçdik
Düzenlerle dolu şu ciğerler yiyen felekden de kurtulduk
Harîslerin dükkânları herkesin varını yoğunu silip süpürdü
Biz ise dükkânımızı yıkdık vazgeçdik o işden de kurtulduk
Öyle bir sultânın gül bahçesinin gölgesinde uyuduk ki
O coşup köpüren uçsuz bucaksız denizde boğulmadan da kurtulduk
Atımız yok ama hepimiz de süvârîyiz şarâbımız yok ama cümlemiz de sarhoşuz
Kadehden de kurtulduk meyhâneciye minnet etmekden de kurtulduk
Tövbelerimizi bozduk sonra yüzlerce kerre yine tövbekâr olduk
Derken tövbe ayını görünce bir uğurdan yeniden kurtulduk
O Îsâ-yı âşıkân sâyesinde onun Mesîh'inin efsûnuyla öyle bir hale geldik ki
İlletden de idrara bakdırmakdan da hastadan da hastalıkdan da kurtulduk
Gören ve görünen dünyâyı süsleyip bezeyince
Güzelden de vazgeçdik Bulgar câriyeden de kurtulduk
A yıl senin güzel tâlihinin sâyesinde bıldır masalından da
Daha evvelki yıl hikâyesinden de kurtulduk
Aşk ile üç günden de geçdik kırk günden de
O tapıya gelince zikirden de kurtulduk
Sus çünkü bu aşkla ve aşkın Allah katından verdiği ilimle
Medreseden de kağıtdan da dersi tekrarlamakdan da kurtulduk
Sus çünkü şu maden şu îlâhî define sâyesinde
Kazançdan da keseden de kârdan da kurtulduk
Aklını başına devşir de şununla bitir sözü ŞEMS doğunca
Bekçiden de hırsızdan da karanlık geceden de kurtulduk
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî