Kutbunnâyî Osman Dede'nin Mirâciyyesi

22 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah

Mİ'RÂCİYYE

Evvel Allah adını yâd eyleriz
Dil dil olmuş kalbi dilşâd eyleriz

Zikr-i Hakk’la nutku inşâd eyleriz
Her harâb-âbâdı âbâd eyleriz

Hazret-i Ahmed sıfâtın söyleriz
Mustafâ’nın mu’cizâtın söyleriz

Her kim eylerse Muhammed vasfını
Âkıbet mahmûd eder Hakk ismini

Kim anın zât-ı şerîfin âşikâr
Bâ’is-i mevcûd etdi girdgâr

Anınçün cümleden efdaldir ol
Anınçün berter ü ekmeldir ol

Anınçün yaradıldı şeş cihât
Arş u ferş u heft deryâ hem nebât

Ana verdi Hakk hakâık sırrını
Ana bildirdi dekâık sırrını

Her ne kim ikrâm kıldı zâtına
Hazm edüb ikrâm bildi zâtına

Aşk u hubb-i zâtına kıldı salat
Es-salât ey mazhar-ı zât es-salât
Ey hakâık âşıkı gûş et beni
Kim Muhammed’den habîr edem seni

Zât-i pakin bilmeye gel gûş ol
Aklını al başına pür hûş ol

Bil ne kudret verdi mahbûbuna Hakk
Bil ne hikmetden verilmişdir sebak

Çün Habîb oldu ilâhına Resûl
Mu’cizât-ı vâfire buldu vusûl

Sana nakl idem bir iki mu’cizât
Dilde illet var ise versin hayât

Eylerim lâkin niyâz her emcede
Fâtihâ ile yâd ola Osman Dede

Çün irâde kıldı ol Rabbü’l enâm
Kim Muhammed bula ikrâmı temâm

Biline peygamber-i ‘âlî cenâb
Kavl ü fi’li nicedir ‘ayn-ı kitâb

Yâd olunsun mu’cizât-ı Ahmedî
Hoş bilinsin zât-i pâk-i emcedi

Mu’cizâtından biri mi’râcdır
Hazret-i peygamberi i’râcdır

Bir şeb idi kim düşenbihdi o şeb
Bir şeb idi gecelerden müntehab

Şebde mi’râc etdiğin kılma ‘aceb
Âb-i hayvânı kodu zulmetde Rab

Ümmühânî hânesindeydi Resûl
Kim Alî’nin hâheriydi ol betûl

Kıldı mahbûbunu da’vet ol Celîl
Da’vet için geldi ana Cebraîl

Emredüb Cibrîl’e ol Rabb-i Cemîl
Eyledi emrini ısgâ Cebraîl

Bir burâk al cennet-i a’lâmdan
Eyle âgâh Hazret’i ikrâmdan

Da’vet et mahbûbumu gelsin bana
Gösterem dîdârımı ben de ana

Nice lutf u nice ihsân eyleyem
Bana varan yolu âsân eyleyem

Kullarımdan eyledim mümtâz anı
Bilirim ben arzu eyler beni

Bir burâk aldı cinândan ol melek
Geldi ol sultâna tesbîh ederek

Hâb-ı bîdârı meyânında hemîn
Yâ Muhammed “kum” dedi Cibrîl-i Emîn

Gûş edüb Cebrâîl’i durdu hemân
Oldu Cebrâîl ü Mîkâil ‘ayân

Etdiler mi’râcı tebşîr ol zamân
Doldu nûr ile zemîn ü âsumân

Dedi Cibrîl ey Muhammed Mustafâ
Çok selâm eyler sana Rabbü’l ‘ulâ

Da’vet eyler zât-i pâkin Hazret’e
Tâ ki Hazret erişe ol devlete

Cân ile oldu mutî’-i emr-i yâr
Geldi çâh-ı Zemzem’e ol bahtiyâr

Anda dahî şakk-ı sadr etdi zuhûr
Zemzem ile hoş vudû kıldı o nûr

Aşk u hubb-i zâtına kıldı salat
Es-salât ey mazhar-ı zât es-salât
Dedi Cibrîl ey Habîb ey yüzü ak
Verdi Hakk sana cinândan bir burâk

Gel süvâr ol idelim ‘azm-i Hudâ
Hep melâik muntazırlardır sana

Hem burâkı çekdi hem tutdu rikâb
Kim süvâr ola  burâka ol cenâb

Hikmet ile etdi serkeşlik burâk
Koymadı binsin o şâh-ı iştiyâk

Dedi Cibrîl ana ey serkeş burâk
Binmeyiser sana bundan yüzü ak

Nice serkeşlik kılarsın Ahmed’e
Kim irisersin hayât-ı sermede

Bimeyiser bundan efdal sana nûr
Râzî ol olsun süvâr itsün ‘ubûr

Çün burâkın gûşuna erdi kelâm
Oldu bin cân ile ol sultâna râm

Dedi kim olsun se’âdetle süvâr
Lîk ben bî-çârenin ümmîdi vâr

Çün sabâh-ı mahşer olunca o nûr
Gün gibi şevkından edince zuhûr

 Ol zamân dahî bana olsun süvâr
Böyle va’d etsün ol şâh-ı kâmkâr

Böyle deyüp oldu hâmûş ol burâk
Yani kim ol demde olmaya firâk

Hazret-i Sultân çi gûş etdi anı
Kim lisân verdi  burâka ol Ganî

Va’deder ol dem ana ol nûr-i ayn
Oldu Mîkâîl ü Cibrîl şâhideyn

Aşk u hubb-i zâtına kıldı salat
Es-salât ey mazhar-ı zât es-salât
Pes hemân oldu süvâr ol pâk zât
Na’ra-i şâpâş ile doldu cihât

Bir rikâbında yürür Cibrîl-i Emîn
Biri Mîkâil ile oldu berîn

Nice kez yüzbin melâik geldiler
Emr-i Hakk’la ana peyrev oldular

Kuds’e doğru azm edüb üç yârlar
Oldular ağyârdan bîzârlar

Gûşuna kar’ etdi üç gûne sadâ
Yâ Muhammed dur deyu kıldı nidâ

Hiç mukayyed olmadı gitdi hemân
Vardı Kuds’e izzet ile şâdümân

Geldiler hayli ervâh-ı enbiyâ
Oldular onlar ile tekrar pür-safâ

Emr-i Hakk’la dedi Cibrîl ey hümâm
İki rekat kıl namâzı ol imam

Geçti mihrâba imâm-ı mürselîn
Kıldı iki rek’ati ol dem hemîn

Nûrdan mi’râcı hâzır kıldılar
İzzet ile ol arâya geldiler

Bir tabakla geldi üç kâse ana
Biri hamr u biri süd birisi mâ

Dedi Cibrîl eyle birin ihtiyâr
Böyledir emr-i Hudâ ey bahtiyâr

Hikmeten ol sûret ü ma’nâ-hüner
Nûş edüb süd kılmadı hamra nazar

Hamd edüb Cibrîl dedi ey azîz
Hamdülillah eyledin kârın temiz

Hamri nûş etseydin ey hikmet-güzîn
Cümleten fâsık olur idi mü’minîn

Aşk u hubb-i zâtına kıldı salât
Es-salât ey mazhar-ı zât es-salât
Çünki eflâke ‘urûc etdi Resûl
Âsumânda buldu ervâha vusûl

Âdem ü Îsâ vü Yahyâ vü Yûsuf’u
Gördü İdrîs ile Hârûn’u dahî

Sâdise vardı görüp Mûsâ’yı o
Merhabâ kıldı onunla rû-be-rû

İdicek teşrîf-i heftüm âsumân
Pîr İbrâhîm ile tutdu mekân

Rûh-i İbrâhîm edip ikbâl ona
Dedi gel gel sâlih oğul Mustafâ

Sidre’yi seyr etdi andan ol cenân
Kaldı Cibrîl oldu Sidre âşiyân

Dedi Hazret ey refîk-i hoş-şefîk
İtme misin bile tekmîl-i tarîk

Pes dedi Cebraîl sen ey şâhbâz
Olasız izzet ile rıf’at-tırâz

Sebkat etsem Sidre’den ben yek benân
Hark ider perrim benim heybet hemân

Zâhir oldu Refref ol dem Hazret’e
Kim süvâr ola irince Hazret’e

Anda da nice hıcâb oldu ‘adem
Gördü Hazret Hazret’i bî-keyf u kem

Çünki Hazret Hazret’e buldu vusûl
Et-tahiyyât okudu anda Resûl

İrdi ‘ayn-i zâtdan bir hoş nidâ
Yâ Habîbî Yâ Muhammed Mustafâ

Yâ selâm u rahmet ü tîb u safâ
Sana verdim ey imam-ı enbiyâ

‘Ayn-ı ‘aynıyla nazar kıl ‘aynı gör
Çünki gayrı terk kıldın ‘aynı gör

Her ne kim maksûdudur mahsûldür
Hazretimden hâcetin makbûldür

Hazret ol dem ümmetin kıldı niyâz
Anı da bahş eyledi ol bî-niyâz

Cebraîl’e keşf olup ol va’dler
Pes sürûş ile şehâdet etdiler

Anda doksan bin kelâm oldu kelâm
Nice bin esrâr ile sohbet temâm

Hakk teâlâ lutf u fazlıyla salât
Hediyye kıldı kıla mü’min mü’minât

Hem buyurdu beş vakit olsa edâ
Elli vaktin ecrini idem ben ‘atâ

Oldu destûr ol Habîb’in zâtına
Geldi yine Ümmühânî katına

Emr-i Hakk’ı halka tebliğ eyledi
Muhbir-i sâdık hakîkat söyledi

Ol ki mü’min idi tasdîk eyledi
Evvelâ îmânı Sıddîk eyledi

Cümle ashâb oldular rif’at-şikâr
Mu’cize-i mi’râc oldu âşikâr
Yâ Rab ol sultân-ı cânın hurmeti
Nûr-i zât-ı müste’ânın hurmeti

Ol Muhammed rûhuna ta’zîm içün
Mustafâ’nın cismine tekrîm içün

Nûr-i zât-ı Mustafâ’nın hakkı’yçün
Sırr-ı arş-ı Kibriyâ’nın hakkı’yçün

Rûyine müştâk olanlar hakkı’yçün
Aşkına uşşâk olanlar hakkı’yçün

Va’dini ihsân kıl âşıklara
Dîn yolunda sa’y eden sâdıklara

Cümle-i îmân ile hatmolsun ümem
Cennet ü dîdâr ile kıl muğtenem

Bâ hakk-ı Ahmed Muhammed Mustafâ
Dervîş Osmân’a dahî eyle ‘atâ

Ey kemâl ü kudret ıssı pâdişâh
Sen kabûl eyle duâmız yâ ilâh

Yüzü suyu hakkı’yçün peygamberin
Sırr-ı bûyi hakkı’yçün ol serverin

Fâtihâ’yla bed’ olundu bu kelâm
Fâtihâ’yla hatm olunsun vesselâm

Ahmed ü ashâb u cümle mü’minîn
Rahmetullâhi ‘aleyhim ecme’în

Kutbunnâyî Osman Dede
Kuddise Sırruh

NAĞME-İ AŞK

Listeye geri dön