28 Nisan 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Büyük mürşidlerimizden İsmâil Ankaravî Hazretleri buyuruyorlar ki :
Demişlerdir ki, Kur`ân âlem-i ma'nâ ve Leyle-i Kadr âlem-i ervâhdır ve Kur`ân'ın tenezzülü âlem-i ervâhdandır. Tâ ki her rûz ondan nasîbini ahz ide ve cesedini tedbîri zamânında onunla amel eyleye. Ve vakt-i tedbîr, vüs'at ve dıyyıkda leyl gibidir ki gâh tavîl gâh kasîr olur. Ve kasîr olduğu Leyle-i Kadr olmasını münâfî değildir. Zîrâ kasrı hâlinde dahi nûru memdûddur. Şol ma'nâdan ki nûru'l-envârdır. Ve cemî' leyâlî Leyle-i Kadr'den teferru' etdiği gibi, cemî' kütüb dahi Kur`ân'dan me'huzdur. Ve insân-ı kâmil sûret-i Kur`ân'dadır ki, onun ahlâkıyla mütehallikdir. Ve Kur`ân bâkîdir. Onun için sûret-i Muhammediyye ve sûret-i verese dahi bâkîdir. Ve insân-ı kâmil dahi Leyle-i Kadr gibidir ki mutalli' olan nâdirdir. Meğer ki ta'rîf-i ilâhî ola. Ve dehr, sînîn ve duhûr ve esâbi' ve eyyâm ve sa'âte nice şâmil ise, Leyle-i Kadr dahi cemî' leyâlîyi müştemil ve nûru cümle envârı hâvîdir. Pes emâkinde arş ve ecrâm-ı neyyirede şems ve leyâlîde Leyle-i Kadr ve kelâmda Kur`ân ve esmâda ismullah nice muhît ise, cemî' mevcûdâta dahi insân-ı kâmil öyledir. Ve mevcûdât her ne kadar mümkinat ise de "vallahu 'alâ külli şey'in kadîr" mûcebince nihâyet yokdur. Ve nihâyeti olmayan nice fânî ve münkariz olur. Belki zuhûrunda tefâvüt bulunur. Fefhem. Vallâhu a'lem. Ve Leyle-i Kadr'den mâ-adâ leyâlînin envârı envâr-ı sıfatdır ki semerât-ı tâ'at-ı cismâniyyedir. Leyle-i Kadr'in nûru, nûr-i zâtdır ki netîce-i teveccühât-ı rûhâniyyedir. Onun için ihyâsına tahrîz olundu. Zîrâ onu ihyâ etmek ihyâ-i rûhdur. Ve ihyâ-i rûh sebeb-i celb-i fütûhdur ki, fütûh-i zâtiyyedir. Ve Leyle-i Kadr şol geceye derler ki, onda sâlike tecellî-i hâss ola ve ol tecellî ile kudretullahı ve merâtib-i Hakk'ı bile.