Leyle-i Mevlid'e Hürmet ve Ta'zîm

Rebî'ulevvelin on ikinci gecesi, Peygamberimizin doğduğu gecedir. O gece ki Leyle-i Mevlid'dir, gâyet mübarek bir gece olup, o geceye ta'zîm, tekrîm, hürmet ve riâyet etmek bir vazîfe-yi islâmiyedir. Bu geceyi ihyâ edenler, Leyle-i Kadri ihyâ etmiş gibi ecir ve sevâba nâil olurlar. Bu gece, Leyle-i Kadir'den de yücedir. Zîrâ Nebiy-yi zî-şânımız gelmese idi, Kur'ân-ı Kerîm nâzil olmazdı. Kur'ân-ı Azîm'in nuzûlü, Leyle-i-Kadir'de başladığı, Kur'ân-ı Kerîm'de zikr olunmaktadır. Leyle-i-Kadr'i ihyâ etmek, bin aydan hayırlı olduğunu Kur'ân-ı Azîm nâtıktır. Mevlid-i Nebî gecesi, Efendimizin doğumu ile, Kur'ân'ın nuzûlü arasında mü­nâsebet olmak dolayısiyle, aynı Leyle-i Kadr gibidir, belki Leyle-i Kadr'den yücedir.

Her sene, Leyle-i Kadr geldiğinde, bütün müslümanlar Leyle-i Kadr'e ta'zîm ettikleri halde, Kadr'in bidâyeti ve evveli olan Mevlid gecesinden habersizdirler. Birçok müslümanlar, belki de Leyle-i Kadr'den yüce olan peygamberimizin doğum gecesini gafletle geçirirler. Her mü'mine ve âşık-ı sâdıka lâyık olan, Peygamberimizin doğduğu aya ve geceye ta'zîm, riâyet ve hürmet etmesidir. Hele, Resûlullah'ı canından ziyâde, herşeyinin fevkinde sevip, îmânını kemâle getiren âşıklara, peygamberimizin doğduğu ay ve geceye ta'zîm ve hürmet farzdır, farz-ı ayndır.