29 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Gör Allah'ın kudretini ki, Hazret-i Mûsâ Kelîm asâsını vurdu, Bahr-i Ahmer şakkoldu, deniz tanıdı âşıklarla kâfiri, Firavunîleri boğdu, Benî İsrâîl'i boğmadı. Her ikisi de denize düşmüşlerdi. Deniz tanıdı. Deniz tanıdı adüvvullahı ve mahbûbullahı. Allah'ı sevenlerle, Allah'a inananlarla inanmayanları tanıdı deniz. Firavunîleri boğdu, Benî İsrâîl'e necât verdi.
Hazret-i Hûd aleyhisselâm asâsı ile yere bir dâire çizdi, âşık-ı sâdıklara dedi ki, "Girin benim dâirem içerisine". Mü'minler Hûd'un çizdiği dâire içerisine girdiler, rîh-i sarsar geldi, küffâr-ı hâkisârı helâk eyledi. O dâirenin kenarına geldi mi rüzgar duruyordu, mü'minlere serin bir hava oluyordu, şifâ oluyordu. Kâfir, zulmün cezâsını görmüş, azâb olmuşdu. Demek ki bütün mahlûkât-ı ilâhiyye ve senin görmediğin kuvvetler mü'minleri ve âşık-ı sâdıkları ve zâlimleri tanımakdadırlar.