Mahşerde Herkesin İçi Dışına Çıkacakdır

9 Mart 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Necatü'l-Garik

Büyük mürşidlerimizden Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri, Necâtü'l-Garîk isimli risâlesinde, kıyâmet gününde insanların amellerine göre haşr olunacağını beyân ederek, Sûre-i Nebe'deki "يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ اَفْوَاجًاۙ" âyet-i celîlesine işâret buyuruyorlar. 

Ne hâl üzre ölüser kişi bunda
Anınla kopuser yarınki günde

Bu kavlin sıdkına ey ehl-i 'iffet
İder "te'tûne efvâcâ" şehâdet

Sonra da bu âyetin esrârı hakkında Hazret-i Peygamber'den rivâyet edilen şu hadîsi nakl ediyorlar. Efendimiz aleyhisselâm, ashâb-ı kirâmdan birisinin "fe te'tûne efvâcâ ne demekdir?" diye sorması üzerine buyurmuşlar ki :

Ümmetimden on sınıf vardır ki şu şekilde haşr olunacaklardır. Bazıları maymun, bazıları domuz sûretinde, bazıları ters yüz olup ayakları yüzleri üzerinde olarak sürükleneceklerdir. Bazıları kör, bazıları sağır ve dilsiz olacaklardır. Bazıları dilleri göğüsleri üzerine sarkmış olduğu hâlde dillerini çiğneyeceklerdir. Bunların ağızlarından irinler akar ve herkes onlardan nefret eder. Bazılarının elleri ve ayakları kesilmişdir. Bazıları ateşden dallar üzerine asılmışdır. Bazıları leşden daha kötü kokar. Bazılarının elbiseleri katrandandır, derilerine yapışmış olarak giyerler. Maymun sûretinde olanlar, koğuculuk yapanlardır. Domuz sûretinde olanlar, haram yiyenlerdir. Ters yüz olanlar, ribâ yiyenlerdir. Kör olanlar, hükümlerinde haksızlık yapanlardır. Sağır ve dilsizler, amellerini beğenenlerdir. Dillerini çiğneyenler, sözleri amellerine uymayan âlimler ve vâizlerdir. Elleri ayakları kesilmiş olanlar, komşularına eziyet edenlerdir. Ateşden dallar üzerine asılmış olanlar, halkı sultanlara şikâyet eden gammazlardır. Çok pis ve leşden beter kokanlar ise, şehvetlere ve lezzetlere tâbi olup, mallarından Allâhu Teâlâ’nın hakkını vermeyenlerdir. Katrandan elbise giyenler, kibirliler, böbürlenenler ve kendini beğenmişlerdir.

Hazret-i Şeyh bu hadîs-i şerîfi nazm ile şöyle îzâh buyurmuşlardır :

Resûlullâh'a soruldu bu âyet
O sultân itdi tafsîli begâyet

Ki bazı ümmetimden rûz-i mahşer
Yakîn on türlü sûretde geliser

Birinin şekli maymun biri hınzîr
Biri başı aşağı sürünür zîr

Biri gözsüz biri dilsiz kulaksız
Dilin çiğner biri biri ayaksız

Biri maslûb biri müntindir ey cân
Birinin oluser kaftânı katrân

Gel imdi dinlegil bunları kimdir
Ki bilmek kişiye gâyet mühimdir

Buyurmuşdur yine ol Fahr-i Âlem
Ki oldur seyyid-i evlâd-ı âdem

Bugün bunda olan kattât ve nemmâm
Olur maymun gibi yarın bed-endâm

Şular kim dâimâ suht ü harâm yir
Olur yârın olar sûretde hınzîr

Ribâ mâlını yirse bunda bir er
Kıyâmetde yüzü üzre sürerler

Dahi cevr eylese hükmünde hâkim
Ko pür gözsüz kıyâmetde o zâlim

Şular kim summ bükm olan efendi
Görüp a'mâlini ana dayandı

Şu kim akvâli ahvâline uymaz
Dilini çiğneyüp ol kişi duymaz

Ola şol kimse kim müezzî-i cîrân
Ko pür elsiz ayaksız rûz-i mîzân

Şunun kim gamz ile sa'y oldu işi
Cuzû'-ı nâra asılır o kişi

Uyup şehevâta men' idenler zekâtı
Cîfeden kokusu bed ola katı

Şunun kim kibr u fahr ola hevâsı
Olur katrândan anın hem libâsı

Beyim ma'lûmun olduysa bu ahvâl
Gerekdir kişide pes hüsn-i a'mâl

Kur`ân-ı Azîmüş-Şân'ın beyânı ve canlı Kur`ân olan Resûl-i Kibriyâ'nın talîmi ve tefsîri ile anlıyoruz ki, mahşere sürülen halk, bölük bölük, sınıf sınıf olacakdır. Ve her bir sınıf, başka bir sûretde, başka bir ahvâlde olacakdır. Herkes buradaki sîretine göre, ameline göre, ahlâkına göre bir şekil alacakdır. Yani herkesin içi dışına çıkacakdır. Nitekim
 "يَوْمَ تُبْلَى السَّرَٓائِرُۙ yevme tüble's-serâir" ayet-i celîlesi de bunu ilân etmekdedir.
Listeye geri dön