Mahşerdeki On Bölük
6 Ağustos 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Ashâb-ı kirâmdan bir zât, Resûl-i Ekrem Efendimize Sûre-i Neb'e'deki "يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا / yevme yünfehu fis sûri fe te'tûne efvâcâ / sûra üflendiği gün bölük bölük gelirsiniz" âyetinde zikredilen fevcler yani bölükler hakkında sorunca Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz şöyle buyurmuşlar :
Ümmetim on sınıf üzere haşr olunacakdır. Bazıları maymun sûretinde, bazıları domuz sûretinde, bazıları da ters yüz olacakdır yani ayakları yüzleri üzerinde olarak sürükleneceklerdir. Bazıları kör, bazıları sağır, dilsiz ve akılsızdır. Bazıları dilleri göğüsleri üzerine sarkmış olduğu halde dillerini çiğnerler. Bağzılarının ağızlarından irin akar ve herkes onlardan nefret edip onları pis ve necis addederler. Bazılarının elleri ve ayakları kesilmişdir. Bazıları ateşden dallar üzerine asılmışlardır. Bazıları leşden beter pis kokar. Bazıları katranla boyanmış cübbelerini derilerine yapışmış olarak giyerler.
Maymun sûretinde olanlar, koğuculuk yapan ve yalan söyleyenlerdir. Domuz sûretinde olanlar, haram yiyenlerdir. Ters yüz olanlar, fâiz yiyenlerdir. Kör olanlar, hükmünde zulmedenlerdir. Sağır ve dilsizler kendi amellerini beğenip ucublananlardır. Dillerini çiğneyenler, yaptıkları söylediklerine uymayan âlimler ve hâkimlerdir. Elleri ayakları kesik olanlar, komşularına eziyet verenlerdir. Ateşden dallar üzerine asılmış olanlar, halkı âmirlere ihbâr edip gammazlayanlardır. Leşden beter kokanlar ise, şehvet ve lezzetlerine tâbi' olup mallarının zekâtını vermeyenlerdir. Katrandan cübbeler giyenler, gururlu ve kibirlililerdir.Dikkat edilirse hadîs-i şerîfde bildirilen kötü sıfatların hepsi nefs-i emmârenin sıfatlarıdır. Bu sıfatların belli başlıları, ucub, kibir, riyâ, hased, gadab, kîn, hubb-i câh, hubb-i mâl ve şehvetdir. Gerek Kur`ân-ı Kerîm'den gerek ehâdis-i nebeviyyeden pek açık bir sûretde anlaşılmakdadır ki, bu kötü sıfatlardan kurtulamayan insanlar necâta ve felâha eremezler.
Ne hâl üzre ölüser kişi bunda
Anınla kopuser yarınki günde
Bu kavlin sıdkına ey ehl-i iffet
İder "te’tûne efvâcâ" şehâdet
Resûlullah'a soruldu bu âyet
O sultân itdi tafsîli begâyet
Ki ba'zı ümmetimden rûz-i mahşer
Yakîn on türlü sûretde geliser
Birinin şekli maymun biri hınzîr
Biri başı aşağa sürünür zîr
Biri gözsüz biri dilsiz kulaksız
Dilin çiğner biri biri ayaksız
Biri maslûb biri müntindir ey cân
Birinin oluser kaftânı katrân
Gel imdi dinlegil bunları kimdir
Ki bilmek kişiye gâyet mühimdir
Buyurmuşdur yine ol fahr-i âlem
Ki oldur seyyid-i evlâd-ı âdem
Bugün bunda olan kattât ve nemmâm
Olur maymun gibi yarın bed-endâm
Şular kim dâimâ suht ve harâm yir
Olur yârın olar sûretde hınzîr
Ribâ mâlını yirse bunda bir er
Kıyâmetde yüzü üzre sürerler
Dahî cevreylese hükmünde hâkim
Ko pür gözsüz kıyâmetde o zâlim
Şular kim summ bükm olan efendi
Görüb a'mâlini ana dayandı
Şu kim akvâli ahvâline uymaz
Dilini çiğneyüp ol kişi duymaz
Ola şol kimse kim müezzî-i cîrân
Ko pür elsiz ayaksız rûz-i mîzân
Şunun kim gamz ile sa'y oldu işi
Cuzû'-ı nâra asılır o kişi
Uyup şehevâta men' idenler zekâtı
Cîfeden kokusu bed ola katı
Şunun kim kibr u fahr ola hevâsı
Olur katrândan anın hem libâsı
Beyim ma'lûmun olduysa bu ahvâl
Gerekdir kişide pes hüsn-i a'mâl