Makâm-ı İbrâhîm Niçin Namazgâh Olmuşdur?

13 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Namaz
"Makâm-ı İbrâhîm" tabiri Kur`ân-ı Kerîm'de iki yerde zikredilmişdir. Birincisi Sûre-i Âl-i İmrân'daki "ف۪يهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰه۪يمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ" âyeti diğeri ise Sûre-i Bakara'daki "وَاِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَاَمْنًاۜ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ" âyet-i kerîmesidir.

Malum olduğu üzere, Hazret-i İbrâhîm aleyhiselâm, Ka`be'yi inşâ ederken bir taşın üzerine çıkmış ve yine aynı taş üzerinde halkı hacca davet etmişdir. Bu taş o günden bu güne kadar muhâfaza olunmuş, sonradan mahfaza içine alınmış, bir ara etrafına şebeke, üstüne de çatı yapılmış, en nihâyet şimdiki altıgen camekanlı mahfaza içine konulmuşdur.

Resûl-i Ekrem Efendimiz vedâ haccında Ka`be'yi tavâf ettikden sonra bu taşın arkasında iki rekat namaz kılmış ve böylece tavâfını tamamlayan hacının burada iki rekat namaz kılması menâsik-i haccdan sayılmışdır. Zâten yukarıdaki âyet-i kerîmelerden ikincisinde de, bu makâmın namazgâh ittihâz edilmesi emredilmişdir.

Şeyhü'l-Ekber Muhyiddîn İbn Arabî Hazretlerinin beyânına göre, "Makâm-ı İbrâhîm"in namazgâh ittihâz edilmesinin hikmeti İbrâhîm aleyhisselâmın yüksek vasıfları ile alâkaladır. Şöyle ki;
İşte "Makâm-ı İbrâhîm"in namazgâh ittihâz edilmesinin hikmetleri bunlardır. Cenâb-ı Hakk'ın "وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ" buyurmasındaki hikmet de, mü'minlerin İbrâhîm aleyhisselâmın sâhib olduğu bu yüksek vasıfları elde etmek için gayret etmeleri ve bunun için Cenâb-ı Hakk'a ibâdet edip yalvarmaları gerektiğine işâretdir.

Âyet-i kerîmedeki inceliklerden biri de "مِنْ min" lafzında gizlidir. Âyet-i kerîmedeki "مِنْ min" lafzı, namazın "Makâm-ı İbrâhîm"in biraz sağında ya da biraz solunda da kılınabileceğine işâret eder. Zîrâ herkesin tıpatıp o makâmı denk getirmesi pek de mümkün değildir. Bu, âyetin zâhirî ma'nâsıdır. Bâtınî ma'nâsı ise şudur. Bir kimsenin, Hazret-i İbrâhîm'in yukarıda saydığımız o yüksek vasıflarının hepsine birden tam ma'nâsıyla sâhib olması pek kolay değildir. Bir kimsenin, bu güzel hasletlerden bir kısmını elde etmesi ya da hepsinden bir ölçüde nasîbdâr olması da o kişinin necâtı için yeterlidir. Nitekim "ف۪يهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰه۪يمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ" âyet-i kerîmesinde, "oraya dâhil olan emân bulur" buyrulması da buna işâretdir. 

Bi-hamdillah ki hannân oldu Ka`be
Gönül derdine dermân oldu Ka`be
Varan 'âsîlere olmaz ta'arruz
Hudâ'dan emn ü ihsân oldu Ka`be
Listeye geri dön