Makbûl Olan Allah Korkusu

5 Mart 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Bir kısım insanlar Allah korkusunu umacı korkusu gibi düşünüp ifrata giderken diğer bir kısım da Allah'dan korkmaya hiç gerek olmadığını ve Cenâb-ı Hakk'ın hep cemâliyle tecellî edeceğini zannederek tefrîde düşüyorlar. Özellikle batılı mistiklerde çok yaygın olan bu ikinci görüşü dile getirerek "İnsan Allah'dan niye korksun?" diye soran bir Amerikalıya Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri şu cevâbı verdiler :
Niye korkmasın? Hastahâneleri gördü mü? Kanserlileri, delileri? O kanserlileri, ülserlileri, cüzamlıları filan kendi mi davet etdi? Yoksa Allah mı verdi? 
Soruyu soran kişi görüşünde ısrar ederek "İnsan Allah'ı severse gene de korkar mı?" deyince Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Tabiî. "Ya O beni sevmezse" diye korkar.  Ben desem ki, "Ben Amerikalıyım" desem, bu Amerikan hükûmeti beni kabûl ediyor mu etmiyor mu, bilmiyorum ki. Yaaa! Allah da öyle. Ben "Rabbim Allah" diyorum ama O bana kulum diyor mu? Onun için Cenâb-ı Hakk'dan korkmak lâzımdır. Bu korku, umacı korkusu değildir. O'na karşı bir hürmet, bir izzet duya. Allah'dan korkandan bütün mahlûkât korkar. Kim Allah'a itâat ederse, kullar ona itâat ederler. Onun için Cenâb-ı Allah Kur`ân-ı Kerîm'de, "inne ekrameküm indallahi etkâküm, sizin en kerîminiz benden korkandır" diyor.
Korkuların kısımları vardır. Meselâ bir erkek bir kızı sevse, aralarında bir aşk-ı mecâzî olsa, yâhud kız erkeği sevse, yâhud erkek kızı sevse, aşk-ı mecâzî olsa, ödü patlar ki onu kıracağım diye. Bu da bir korkudur. "Darıltırsam", "beni terk ederse". Hep korku bunlar.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön