Makbûl Olmayan Namazlar

13 Aralık 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Her namaz kılanın namazı kabûl olmaz. Ulemâ-yı benâm hazerâtı, makbûl olmayan namazları şöyle tasnîf etmişlerdir :

1. Avcı Namazı : Sağa sola bakarak kılınan namazdır. Bedenleri namazda ama akılları fikirleri başka yerde olanlar, namazdan istifâde edemezler. Hattâ böyle kılınan namaz, kişiyi Allah'dan uzaklaşdırır. 

Pâdişahın yâhud veya devlet reisinin huzûruna çıkan bir kimsenin, yerdeki halıya, duvardaki tabloya bakması, odadaki eşyaları kurcalaması, orayı burayı karıştırması nasıl büyük bir saygısızlık ve edebsizlikse, Allah'ın huzûrunda duran bir kimsenin de sağa sola bakması, esnemesi, kaşınması, elbisesi ile oynaması Allah'a karşı büyük bir saygısızlık ve edebsizlikdir. Pâdişâh yâhud devlet reisi bir kul iken onun huzûrunda dikkatli ve edebli olmak lâzım geliyor da yerin ve göğün sâhibi, bilinen ve bilinmeyen âlemlerin hâlıkı ve mâliki olan Cenâb-ı Hakk'ın huzûrunda edeb lâzım değil mi?

2. Karga Namazı : Alelacele kılınan namazdır. Bazıları namazı yangından mal kaçırır gibi, aceleyle kılıyor ve ta'dîl-i erkâna hiç riâyet etmiyorlar. Efendimiz, "İnsanların en hırsızı namazından çalandır" buyurmuşlar, ashâb "Namazdan çalmak nasıl olur?" diye sorunca " Rükû' ve secdesini tam yapmaz" buyurmuşlardır. Bir an evvel bitirip gitmek ister gibi namaz kılmak, Cenâb-ı Hakk'a karşı büyük bir edebsizlikdir. Yukarıdaki teşbîhe devam edersek, namazı telaşla ve aceleyle kılmak demek tıpkı pâdişâhın huzûruna özel olarak davet edilen bir kişinin, oradan bir an önce ayrılmak için acele etmesi gibidir.

3. Dilsiz Namazı : Sessiz yani kıraat etmeden kılınan namazdır. Kıraat namazın şartlarındandır ve kıraatın ölçüsü insanın kendisinin duyabileceği, yanındakilerin duyamayacağı bir seviyede olmasıdır. Eğer okuduğumuzu duyamıyorsak kıraat etmiş olmayız. Rükû' ve secdelerdeki tesbîhler, rükünler arasındaki tekbirler, tahiyyatda okuduklarımız da buna dâhildir. Namaz kıldığımız yerdeki gürültü veya yüksek sesli müzik de okuduğumuzu duymaya mâni oluyorsa, aynı kapıya çıkar.

4. Hammal Namazı : Sıkışıklık ve endîşe altında kılınan namaz. Abdest tâzelemeye üşendiği için sıkışık hâlde namaza duranlar namazdan bir şey anlamaz çünkü akılları başka yerdedir. Ocakdaki yemek, kundakdaki çocuk, bunaltan sıcak, donduran soğuk, sıkan elbise veya başka bir sıkıntı ve endîşe sebebiyle kendisini namaza veremeyen kimselerin namazı da makbûl değildir.  

Dikkat ederseniz, bu dört çeşit namazın hepsinde de eksik olan şey aynıdır, o da huşû'dur. Huşû', kulun Allah huzûrunda mahviyyet ve acz içinde boyun eğmesi,  Allah'ın azameti ve celâli karşısında ürpermesi, titremesi ve kendini zelîl ve hakîr görmesi demekdir. Huşû'suz kılınan namaz makbûl değildir. Nitekim Kur`ân'da, "فَوَيْلٌ لِّلْمُصَلِّينَ*  الَّذِينَ هُمْ عَن صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ fe veylün lil musallîn, ellezîne hüm 'an salâtihim sâhûn" buyrulmuşdur. Burada namazı gafletle kılanlara büyük tehdîd vardır. Başka bir yerde ise, "قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ * الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ kad eflehal mü’minûn, ellezîne hüm fî salâtihim hâşi'ûn" buyrulmuşdur. Dikkat ederseniz, "Namaz kılan mü'minler kurtuldu" demiyor Allah, "Namazı huşû' ile kılan mü'minler kurtuldu" diyor. Demek ki yalapşap kılınan namazın faydası yokdur.

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön