Maksadı Âşıkların Menzil-i Cânân Olur

25 Ekim 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf

NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂH

Maksadı 'âşıkların menzil-i cânân olur
İsmini yâd eylese vâlih u hayrân olur

Hakk'a âşık olanların bütün derdi likâullah ve vuslat-ı ilâhîdir. Âşıklar ma'şûklarının ismini bile duyduklarında kendilerinden geçerler. Âşıkların gece gündüz Hakk'ı zikretmelerinin ve zikirden büyük bir neşe ve zevk almalarının hikmeti budur.

Hakk vere cünbüşlerin 'afv ide kem işlerin
Menzili dervîşlerin kûşe-i vîrân olur

Cenâb-ı Hakk âşıklarını zikriyle coşturur, cezbeye getirir. Zikrullah, âşıkların tüylerini diken diken eder, vücûdlarını tir tir titretir hattâ zangır zangır zangırdatır. Bu hâller onların günâhlarının döküldüğünü yani affolduğunu gösterir. 

'Aşk ile kim âh ide kalbini âgâh ide
'Azmini dergâh ide ol ulu sultân olur

Aşk ile âh edip ayrılık acısı ile ağlayan âşıkın kalbi tecelliyât-ı ilâhî ile nûrlanır. Aşk yoluna baş koyan ve bu yolda sıdk ile yürüyen, iki cihâna sultân olur.

Kimde ki 'aşk buluna 'azm ide Hakk yoluna
Sırrı anın biline 'aşk nice pinhân olur

Kim Hakk yoluna aşk ile girerse onun sırrı elbet bir gün ortaya çıkar. Zîrâ  aşk, âşıka çokça âh u zâr ettirir, hattâ o derece ki, aşk âşıkı eritir, mahveder. Âşıkın hâli bu mahviyyet ve perîşânlığından belli olur. 

Kim ide hakkı edâ aşk ile kıla nidâ
Feyz-i Cenâb-ı Hudâ anda nümâyân olur

Eğer âşık, aşkın hakkını verir ve gece gündüz Hakk aşkı ile âh u zâr ederse, elbet Cenâb-ı Hakk ona yardımını gönderir, nice ihsân ve lutuflarına mazhar kılar.

Fânî cihândan kesil âyine-i kalbi sil
Arsa-i mahşerde bil bir ulu dîvân olur

Âşık, ma'şûkunun derdi ile herşeyden geçer, gözü hiç bir şey görmez, hattâ tıpkı bir ölü gibi olur. Kalbinden mâsivâyı çıkaran âşıkın Hakk aşkıyla yaptığı zikrullah, kalbini parlak bir ayna hâline getirir. Kalb tertemiz ve parla bir ayna hâline gelince, Hakk'ın tecelliyâtı zâhir olur

Mürşidi hem kim görür Hazret-i Hızr’ı bulur
'İlm-i ledünnü bilir sâhib-i 'irfân olur

Âşık, ne bulursa mürşidinde bulur. Âşıka Hakk'dan gelen feyz hep mürşid eliyle gelir. Aşk ile kurbiyyete eren âşık, ilm-i ledünn sâhibi olur, marifetullaha erer.

Kılsa tecellî eğer vuslata erişe er
Kâfire kılsa nazar mazhar-ı îmân olur

Hakk'ın tecelliyâtına mazhar olan âşık en nihâyet vuslata da nâil olur. Tecellî-i ef'âl, tecellî-sıfât ve tecellî-i zât ile Hakk'da fenâ bulan âşık, bekâbillaha erer yani hakkânî kendi varlığından sıyrılır, Hakk ile bâkî olur. Bu mertebeye erişenler nübüvvete vâris olur yani mürşid-i kâmil olur. Kendisi ıslah olduğu gibi başkalarını da ıslâha kâdir olur.

Nakşî-i 'âşık sana 'aşk haberin ver bana
Menkıbe-i evliyâ reşk-i gülistân olur

Âşıkların işi gücü hep aşkdan bahsetmekdir. Aşkdan bahsetmek demek ma'şûk-i hakîkî olan Allah'dan bahsetmek demekdir. İşte bu yüzden âşıkların sohbetinde bulunmak bir gül bahçesinde gül kokuları içinde safâ sürmekden çok daha safâlıdır. 

Nakşî-i Akkirmânî
Kuddise Sırruh

NAĞME-İ AŞK

Muzaffer Efendi · Maksadı Âşıkların Menzil-i Cânân Olur - Saba ilahi
Listeye geri dön