3 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Cenâb-ı Peygamber, sallallahu aleyhi vesellem, bir hâdîs-i şerîflerinde buyuruyorlar ki : "Bir koyun sürüsüne salıverilen iki aç kurdun o sürüye vereceği zarar, mal ve mevki hırsıyla hareket eden kişinin dînine vereceği zarardan daha büyük değildir". Merâk edenler için söyleyelim, bu hadîs-i şerîfi ashâb-ı kirâmdan Ka'b ibn Mâlik Hazretleri rivâyet etmişdir, Sünen-i Tirmizî'de yer alan Arapça ibâresi şöyledir : "مَاذِئْبَان جَائعَانِ أُرْسِلا في غَنَم بأَفْسَدَ لَهَا مِنْ حِرْصِ المَرْءِ على المالِ وَالشـَّرفِ لِدِينهِ".
Demek ki hırs bu kadar tehlikeli. Dünyâ sevgisi, mal sevgisi, makâm sevgisi bu kadar zararlı. Nitekim "Bütün hatâların başı dünyâ sevgisidir" buyrulmuşdur.
Efendimizin hırsı ikiye ayırıp, mal ve mevkî için olan hırsı ayrı ayrı zikretmesi de pek manidârdır. Çünkü kiminde mal sevgisi şiddetlidir kiminde makâm sevgisi. Kimilerinde de ikisi birden öne çıkar. Bu yüzden sôfiyye hazerâtı dünyâ sevgisini iki ayrı fasılda mütalaa etmişlerdir. Biri mal mülk sevgisi, diğeri makâm mevkî düşkünlüğü. Birinciye hubb-ı mâl, ikinciye hubb-ı câh derler.
Hadîs-i şerîfdeki diğer bir incelik de teşbîhe konu olan hayvanla ilgilidir. Efendimiz dünyâya harîs olanları başka bir hayvana değil de kurda hem de aç kurda benzetmişdir. Zîrâ kurd son derece yırtıcı bir hayvandır. Diğer bir özelliği de şudur kurdun. Yemeyeceği hâlde öldürür. Bir koyunla doyacağını bilse de, önüne gelen koyunu boğazlar. Bu özelliği sebebiyle kurda canavar da derler. İşte dünyâya harîs olan kişiler aç kurdlar gibi saldırgandır, acımasızdır, açgözlüdür. Bu kötü sıfatları sebebiyle, haram helâl demeden mal toplarlar, hak hukuk demeden mevki elde ederler. Ne Allah'ın hukûkuna riâyet ederler, ne de kulların hukûkuna. Böylece dînlerini ifsâd ederler, âhiretlerini perîşân ederler. Yani kendi elleriyle kendilerini helâk ederler.