Malını Vermemek İçin Canını Vermeye Râzı Olan Cimri
30 Haziran 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
LATÎFE
Vaktiyle hem çok zengin hem de çok cimri bir adam varmış. Bu adam bir gün hastalanmış. Ziyâretine gelenlerden biri ona hediye olarak bir tavuk getirmiş. Adamın aşçı bir câriyesi varmış, hemen ona emir vermiş, "Şu tavuğu bir çömleğe koyup pişir, biraz kaynadıkdan sonra suyuna çorba yapıp bana getir, kalanı da sakla, yarın yine bir çorba pişirirsin" demiş. Câriye, efendisinin dediği gibi yapmış, adam çorbayı içmiş. Câriye ertesi gün yine aynı tavukdan bir çorba daha pişirmiş. Bu böyle günlerce devam etmiş, sonunda câriye dayanamamış ve çömleği kaptığı gibi efendisinin huzûruna gelmiş, çömleğin içindeki tavuğu gösterip, "Efendim, artık bu tavukda iş kalmadı, kaynaya kaynaya canı çıkdı, bir daha kaynarsa dağılır gider, en iyisi siz bunu yiyin de yenisini alalım" demiş. Cimri adam, "Sen bunu bir kere daha kaynat, vasiyetim olsun ki, eğer ben bu hastalıkdan can verirsem, vârislerim seni âzâd etsinler, gönlünü de şâd etsinler" diyerek aklınca câriyesini iknâ etmeye çalışınca câriye ona şu cevâbı demiş ki, "Efendi! Sen sağ ol ve sıhhat bul. Ben âzâd olmakdan da şâd olmakdan da geçdim, yeter ki sen kendi canın için şu tavuğu âzâd eyleyip kendi canını şâd eyle".
Kul etmek kendine lutf u ihsân ile bir âzâdı
Efendim nice yüz bin bende âzâd etmeden yeğdir
Listeye geri dön