Ma'rifet İltifâta Tâbi' İmiş

8 Kasım 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Ma'rifet iltifâta tâbi'dir
Müşterisiz metâ' zâyi'dir
Bir sohbet esnâsında, bu beytin ma'nâsı sorulunca Efendi Hazretleri herkesin anlayabileceği şekilde beyti îzâh ettikden sonra buyurdular ki :
Gerçi "Ma'rifet iltifâta tâbi'dir" derler ammâ biz yapıp-ettiklerimizde hiç kimsenin iltifâtına bakmadık...Yaptığımızı beğenseler de beğenmeseler de, hizmetimizi takdîr etseler de etmeseler de biz hiç durmadan çalışdık, çabaladık ve elimizden geleni yapmaya gayret ettik...Hattâ aleyhimizde bulunanların dedikodusundan, hîlesinden ve şerrinden de çekinmedik...
Efendi Hazretleri bu sözleriyle zımnen "Eğer iltifâta baksaydık veya aleyhimizde bulunanlardan çekinseydik hiçbir şey yapamazdık" demek istediler...Allah demenin bile suç sayıldığı bir devirde sabahlara kadar süren zikir meclisleri tertîb edebilmek ancak böyle mümkün olabilirdi...Anlattıklarının çoğunu hakkıyla anlayamayan hattâ bir kısmını yanlış anlayan insanlara da tahammül ederek, hiç bıkmadan usanmadan hak ve hakîkati anlatmaya devâm etmek de başka türlü mümkün olmazdı...

O'nun sohbetine âşık olanlardan meşhûr Hâfız Âsım Bey, bir gün iç geçirerek "Âh Efendi Hazretleri, sizin sohbetleriniz keşke hep kayıt altına alınsaydı da herkes sizin ilminizden, irfânınızdan istifâde edebilseydi..." diye hayıflanınca "Merak etme Âsım Bey! Allah hepsini kaydetti ya, bizim için mühim olan bu" buyurmuşlardı...

Ehline ma'lûm olduğu üzere sôfiyye mesleğinde ne meddâhın medhine ne de zemmedenlerin kötülemelerine bakılmaz, bir tek Hak rızâsı gözetilir...Her ne kadar levhadaki meşhûr söz de bir hakîkate işâret etmekte ise de bu hakîkat, avâm-ı nâs yani sıradan insanlara hakkında geçerlidir...Zîrâ sıradan insanlar, maddî ya da manevî bir menfaatleri olmadıkça hiçbir iş görmezler...Halbuki Allah dostları, "ilâhî ente maksûdî ve rızâke matlûbî" yani "Allahım! Yegâne gâyem sensin, tek isteğim de senin rızândır" düstûruna tâbi' olurlar...

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön