Marifetullah Ehli Hakkında Bazı Âyetler

2 Mart 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
"İlim Allah'ı bilmekdir, âlim Allah'ı bilendir" ve "İlimden maksad Allah'ı bilmekdir" demişdik. Kur`ân-ı Kerîm'de bu hakîkate işâret eden bir çok âyet vardır. 

Bunlardan birisi, Sûre-i Âl-i Imrân'daki "شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ / Şehidallahü ennehû lâ ilâhe illâ hüve vel melâiketü ve ulül 'ilmi kâimen bil kıst, lâ ilâhe illâ hüvel 'azîzül hakîm" âyet-i kerîmesidir. Cenâb-ı Hakk bu âyet-i kerîmede tevhîde şâhid olarak önce kendi zât-ı ulûhiyyetini sonra meleklerini sonra da hak ve adâlet üzere bulunan âlimleri zikrediyor. Âyet-i kerîmedeki inceliklerden biri de, "Ulül-ilm" tabirinde gizlidir. Cenâb-ı Hakk, "âlim" dememiş, "ulü'l-ilm" demişdir. "Âlim" kelimesi, ism-i fâil olup, kisbe işâret eder. "Ulü'l-ilm" tabirinde ise kisbe işâret yokdur. Zîrâ burada ilimden murâd, marifetulah, bu ilmi dilediği kuluna bahşeden de bizzat Allah'dır.

Sûre-i Mücâdele'deki ,"يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ / yerfe'illahüllezîne âmenû minküm vellezîne ûtül ilme derecât" âyet-i kerîmesinde geçen "vellezîne ûtü'l-ilm/kendilerine ilim verilenler" tabiri de marifetullah ehline işâret eder. Âyet-i kerîmeden anlaşıldığı gibi, Allah bütün mü'minleri yüceltmişdir fakat ma'rifetullah ehli mü'minleri çok yüksek derecelere çıkarmışdır.

Sûre-i Fâtır'daki "إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاء innemâ yahşallahi min 'ıbâdihil 'ulemâ" âyet-i kerîmesinde geçen âlimden maksad da çok okumuş, çok bilgili demek değildir, Allah'ı bilen demekdir. Zîrâ nice okumuş, nice bilgili âlimler hattâ allâmeler vardır ki Allah'dan zerre kadar korkuları yokdur. Hattâ nice dîn bilginleri, nice fakîhler, nice müftüler, nice şeyhülislâmlar gelmişdir ki, marifetullahdan hiç nasîbleri olmamış, olmadığı için de Allah'dan korkmadan nice zulüm ve kötülüklere sebeb olmuşlardır.


İkilikden geçemedin hâli kâlden seçemedin
Hakk'dan yana uçamadın fakîlik oldu sana fak
Listeye geri dön