Marifetullaha Giden Yol

1 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Fenafillah

Seyyidü't-Tâife Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri buyurmuşlardır ki :

Bil ki Allah'a ibâdetin başı marifetullahdır. Marifetullahın başı da Allah'ı birlemekdir yani tevhîddir. O'nu birlemenin nizâmı da "nasıl", "nerede" ve "ne zaman" sıfatlarını O'ndan kaldırmakdır. Zîrâ O'na yine O'nunla istidlâl edilir. Yani Allah, Allah ile bilinir. O, ancak O'nun tevfîkiyle bulunur. Demek ki O'nu tevhîd, O'nun tevfîkiyle mümkündür. Tevhîdden O'nu tasdîke geçilir. O'nu tasdîkden sonra O'nda tahkîka erilir. Tahkîka erdikden sonra O'nu bilmek hâsıl olur. O'nu bilince, O'nun davet etdiği şeye uyulur. O'nun emrine uyunca, O'na terakkî hâsıl olur. O'na terakkîden O'nunla birleşme hâsıl olur. O'nunla birleşmeden O'nun beyânına erilir. O'nun beyânına erince insana hayret gelir. Hayrete varınca beyândan geçilir. İnsan Allah'ın beyânından geçince de Allah'ı tavsîfden kesilir. O'nu tavsîfden kesilince O'nun hakîkatine geçer. O'nun varlığının hakîkatine geçince, kendi varlığını kaybederek şuhûdun hakîkatine erer. İnsan bu sûretle rûh saflığına ulaşır. Rûh saflığına kavuşunca, kendi sıfatlarından mevcûd-mefkûd ve mefkûd-mevcûd olur. Olmadığı yerde var olur, olduğu yerde yok olur. Yok oldukdan sonra dünyaya gelmezden önceki varlığıyla var olur. Şimdi o, gerçekde o değil iken gerçek o olmuşdur. O önce mevcûd-mefkûd idi, şimdi mevcûd-mevcûddur. Çünkü sarhoşlukdan galebesinden ayıklık açıklığına çıkmışdır. Eşyâyı yerli yerine koymak ve her şeyi yerli yerince yapmak için dünyevi müşâhedesi kendisine tekrar geri verilir. Allah tarafından ihsân edilen en yüksek mertebeye erişdikden sonra etrâfındaki insanlara örnek olsun, onun fiillerine ve hareketlerine uyulsun diye, fenâdan sonra tekrar beşerî sıfatlarına döndürülür.
Cân illerinden gelmişem fânî mekânı n'eylerem
Ol mülke meylim salmışam ben bu cihânı n'eylerem
Dünyâya geldim gitmeğe 'ilm ile hilme yetmeğe
'Aşk ile ân seyretmeğe ben în ü ânı n'eylerem

Listeye geri dön