Mâsivâya Sarf Edüp Eyyâmını Etme Telef
26 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Mâsivâya sarf edüp eyyâmını etme telef
Zikr-i dâimle olur kurbiyyet-i Hakk'da şeref
Hakk katında makbûl bir kul olmak istiyorsan, Hakk'a yaklaşmak istiyorsan, dünyâya da ukbâya da iltifat etme, vaktini bunlarla uğraşarak geçirme, zikrullah ile meşgûl ol.
Çün ki âdemzâdesin sırrında bul âdemliği
Rütbe-i nûr-i kerâmetle olam dersen halef
Mâdem ki âdemoğlusun, mâdem ki insansın, sende hilâfet sırrı var. Allah Âdem'i yaratacağı vakit, "ben yeryüzünde bir halîfe yaratacağım" dedi ya. Öyleyse kendindeki bu hilâfet sırrını ara, o sırrı bul. Seni her şeyden üstün kılacak olan budur.
Sâf-ı evsâf ol tecerrüd eyleyüp dü 'âlemi
Dürre-i ilhâm ile dolmaz dil olmazsa sadef
O sırrı bulmak için kalbi tasfiye etmek gerek, sâf hâle getirmek gerek. Kalbden mâsivayı çıkarmak, benlikden geçmek gerek. Sadef gibi pâk bir kalbe mâlik ol ki tecelliyât-ı ilâhî incilerine sâhib olasın.
Bî-cihet dil âşinâ olsun ezel dildârını
"Semme vechullah" nûruyla dolar her bir taraf
Kalbini öyle bir sâfa getir ki bütün perdeler kalksın ve "fe eynemâ tüvellû fe semme vechullah" âyetinin sırrı zâhir olsun. Yani her neye bakarsan Hakk'ı gör, her şeyde O'nun kudretini temâşâ et, her yerde, her fiilde O'nun tecellîlerini müşâhede et.
Bu kesâfet perdesi ref' olmasa tevhîd ile
Nûr ile mağfûr olur mu hiç vücûd-i mâ-selef
Eğer tevhîd zikriyle seni Hakk'dan ayıran o kalın perdeleri ortadan kaldıramazsan, varlık hicâbından kurtulamazsan, mağfiret-i ilâhiyyeye de nâil olamazsın. Çünkü en büyük günah, insanın kendisine bir varlık izâfe etmesidir, benlik davasıdır.
Buldular vâsıl olanlar aşkda istiğrak ile
Bu hevâdan "Hû"yu bulmaz olmadıkça sîne def
Bu perdeleri ortadan kaldırmanın da çaresi aşkdır. Aşk yolu en kestirme yoldur. Neden? Aşk ateşi âşıkı yakar, yok eder de ondan.
Dil tecellîden bulur mu lem'a-i nûr-i şühûd
Ravza-i cennet-misâl ma'mûr değilse çün guref
Kalb zikrullah ve muhabbetullah ile mamur olmadıkça oraya tecelliyât-ı ilâhî vâki olmaz. Hakk'ın tecelliyâtı mâsivâ kirlerinden arınmış, tertemiz olmuş kalblere teveccüh eder.
Mazhar-ı sırr-ı Muhammed'den gelir envâr-ı Hakk
Sâmiyâ 'irfâna ermez bilmeyen ders-i 'aref
Bütün bunlar da gerçek bir mürşidin yardımıyla, rehberliğiyle olur ancak. O mürşid ki Peygamber vârisidir, Muhammed aleyhisselamın nâibidir. Marifetullah dersi böyle bir mürşidden alınabilir ancak.
Şeyh Abdurrahmân Sâmî Saruhânî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî