Mazlûmların Âh Ateşi

17 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Sadî-i Şirâzî Hazretleri anlatıyor :
Vaktiyle zâlim bir adam varmış, fukarânın odunlarını zulmen alır, zenginlere cebren satarmış. Âriflerden bir zât, o zâlime nasîhat etmiş, "Halkı yılan gibi sokmayı bırak. Senin gücün halka yetebilir ama Hakk'a yetmez. Yer ehline zulmedersen onların âhı göğe yükselir ve sonunda yaptığın zulmün cezâsını bulursun" demiş. O zâlim herif, kibrinden dolayı hiç bir nasîhata kulak asmamış, suratını asmış, yüzünü ekşitmiş, çekip gitmiş. 
Kısa bir müddet sonra, o zâlimin anbarında bir yangın çıkmış. Yalnızca anbar ve içindeki odunlar değil, adamın konağı, eşyası, malı, mülkü nesi varsa hepsi o yangında kül olmuş.
Ertesi gün adamın hempâları ve arkadaşları onu tesellîye gelmişler. Adam, üzüntü içinde onlara derd yanıyor ve "Benim bu işe hiç aklım ermiyor, acabâ bu ateş nereden gelmiş olabilir?" diyerek dövünüyormuş. Evvelce ona nasîhat eden ârif, o sırada tesâdüfen oradan geçiyormuş. Adamın söylediklerini duyunca şöyle seslenmiş : "Nereden olacak, mazlûmların âh ateşinden".
 Bulaşma çarh-ı dünyâya vücûdun pâk u tâhirken
Güvenme mâl u mülk ü mansıbın efnâsı zâhirken
Nic’oldu mâlı Kârûn’un felek bâğında vâfirken
Nedir bu sendeki etvâr-ı derd gönlün misâfirken
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günâhkâr olma "Fahr-i Âlem-i Zî-şân"ı incitme
Listeye geri dön