Medîne-i Münevvere'deki Çıplak Meczûb

26 Şubat 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Şeriat

Bazı meczûblar tıpkı tımarhânedeki deliler gibidir. Tecelliyât-ı ilâhînin azameti, bunların akıllarını almış, tedbîrlerini yok etmişdir. Bunların bazısı hiç konuşmaz, bazısı konuşur ama sözleri saçma sapandır. Çoklarının üstleri başları perîşândır, pislik içindedir. Bazıları çırılçıplak gezer, edebe riâyet etmez, şerî'atın emirlerine uymaz. Gerçi aklı olmayana tekâlif yokdur, bu gibi kimseler yaptıklarından mes'ûl de değildir ama onların bu hâlleri insanları rahatsız eder, cemiyetin huzûrunu bozar.

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, meczûblardan bahsettiği bir sohbetde böyle bir meczûbun hikâyesini de şöyle anlatmışlardı :
Vaktiyle Medîne-i Münevvere'ye bir kâdı gitmiş. O vakit, orada bir meczûb varmış, Peygamber'in mescisinde çırılçıplak soyunup namaz kılıyormuş. Yani anadan doğma vaziyetde, ne don ne bir şey. Meczûb netâmeli olduğu için herkes korkuyor, kimse onu mescidden çıkarmaya cesâret edemiyormuş. Bu giden kâdı efendi, meczûbu o hâlde görünce, elindeki kamçıyla bir kaç tâne vurmuş ve onu kapı dışarı etmiş. Kâdı, o gece rüyâsında Hazret-i Peygamber'i görmüş. Resûl-i Ekrem Efendimiz, kâdıya "Bana bir meczûbu çok mu gördün, onu niçin incittin, niçin kapı dışarı ettin!" diye azarlamış. Kâdı, "Yâ Resûlallah, biz hepimiz senin meczûbunuz, ama senin şerî'atında örtünmek var, ben senin şerî'atını temsîl ediyorum, ya meczûbunu giydir, ya şerî'atını kaldır" demiş. Ertesi gün bir de bakmışlar, o meczûb mescid-i nebîye giyinip gelmiş.
 Zuhûr-i cezbe-i 'aşkın getirdi halkı devrâne
Yakar 'âlemleri vechin hilâli yâ Resûlallah

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön