Melâmetin Sırları

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bir sohbetlerinde buyurdular ki :

Şerîat insanları azîz eder. Bir adamın içerisi çok temiz ve tâhir olsa, yani bütün sıfat-ı mezmûmeyi sıfat-ı memdûhaya kalb etdirse, fakat dış âlemi kirli olursa cemiyet içine girdiği vakitde, cemiyet ona çeşm-i hakâretle bakar. Ve o izzetden düşer, zillete düşer. Şerîat insanları zilletden izzete götürür. Onun için insan hem hâricini tathîr etmeli, hem dâhilini. Dış tarafını tamîr etmiş, mamûr kılmış, fakat iç tarafı harâbsa, evvelâ onu bir cemiyet içine kabûl ederler, bakarlar ki onda sıfat-ı mezmûme var, ondan yüz çevirebilirler. Girmesine girer ama bir müddet sonra anlaşılır ne olduğu. Onun için şerîat insanları dâimâ izzete götürür. Temiz olduğu için halk onu aralarına kabûl edebilir, cemiyet içerisine girebilir. Ama içerisi ne kadar temiz pâk olursa olsun, insan zâhire bakar, bâtını göremez, Allah bâtını görür. Bir de Allah'ın bâtını gösterdiği zevât görebilir. Çünkü velîler velîlerin hâllerinden bilirler, âşıklar âşıkların hâllerinden bilebilirler. Onun için zâhirde kirli görüldüğü vakitde, halk arasında zelîl olmuş olur. Şerîata riâyet ederse, o vakit hem zâhirde azîz olur, hem bâtında azîz olur. 

Bir çokları kendilerini bu şekilde saklamışlardır, yani kendilerini saklayanlar da vardır. Malûm ya, defîneler vîrânelere gömülür. Kendilerini halkdan gizlesin diye bu şekilde görünenler de vardır ama bu görünmeleri kendi istek ve arzularıyla değildir, Hakk tarafından o elbise onlara giydirilmişdir. Nefs yedinci mertebeye döndükden sonra, yedinci mertebede, renksiz olur o. Artık halk ona öyle bakmış, böyle görmüş, onu levm etmişler, hakâret etmişler, filan filan, onun nazarında hiç bir kıymeti, itibarı yokdur. Hakk katındaki makbûliyyetine bakar o. Ama bu herkesin tahammül edebileceği bir meslek değildir. 

Meşhûr Belh sultânı İbrâhim Edhem var, bidâyetde mülk sultânı imiş, sonra cihân sultânı olmuş. Sôfiyye arasında büyük bir mevki işgâl etmiş Hazret. Ona tâlib olmuşlar maneviyyatda. İnsanlar maneviyyata tâlib olmazlar. Zâhirde insan maneviyyâta tâlib olmuş görünür, hakîkatde maneviyyatdan ona tâlib olurlar, sonra o tâlib olabilir oraya. Bunu herkes kavrayamaz.

www.muzafferozak.com