Meleklerin Bile Duymadığı Zikir
1 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Cüneyd-i Bağdâdî Kuddise Sırruh Hazretlerine "Hafaza meleklerinin dahî duymadığı zikr-i hafî hakkında ne dersin?" diye sormuşlar. Hazret-i Şeyh, şu cevâbı vermiş :
Zikr-i hafî, Allah'dan başka hiç kimsenin bilmediği zikirdir. Bu da dili ve uzuvları hareket ettirmeden yapılan yani insanın kalbinde ve bâtınında gizli kalan zikirdir. Bu zikir, Allah'a ta'zîm, Allah'a hürmet, Allah'a heybet ve Allah'dan korkmak fiilleri ile olur. Bunların hepsi Allah ile kul arasındadır, başkası bunları aslâ bilemez. Bunun Kur`ân-ı Kerîm'deki delîllerinden biri, Sûre-i Kasas'daki "وَرَبُّكَ يَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ Rabbin, onların sînelerinde gizlediklerini de âşikâr ettiklerini de bilir" âyet-i kerîmesidir. Hafaza meleklerinin kaydettiği ameller ise, Sûre-i Kaf'daki, "مَا يَلْفِظُ مِن قَوْلٍ إِلَّا لَدَيْهِ رَقِيبٌ عَتِيدٌ Hiç bir söz yokdur ki yanında onu gözetleyip kaydeden bir melek olmasın" ve Sûre-i İnfitar'daki " وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ * كِرَامًا كَاتِبِينَ * يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ Muhakkak üzerinizde hafaza melekleri vardır. Bunlar yaptığınız her şeyi bilen çok yüksek vasıflı yazıcılardır" âyetleriyle beyân olunmuşdur. Demek ki hafaza meleklerinin zaptına me'mûr edildikleri ameller lisân ile söylenen ve kulların açıkça yaptıkları fiillerdir. Kalblerde gizli olan fakat uzuvlarda görülmeyen fiilleri ise ancak Allah bilir.

Zikrullah denilince, çoğumuz sırf esmâ-yı ilâhî ile yapılan zikirleri anlıyoruz. Halbuki zikrullah, esmâ zikrinden ibâret değildir. Esmâ zikri, ister cehrî ister hafî olsun, zikrullahın ilk mertebesidir ve maksadı, zâkiri daha yüksek mertebelere eriştirmekdir. İşte Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin "gizli zikir" olarak ta'rîf ettiği, Allah'a ta'zîm, Allah'a hürmet, mehâbet-i ilâhî ve Allah korkusu ile yaşamak, zikrullahın bu yüksek mertebeleridir. Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin zikrettiği bu gizli zikirleri şöyle îzâh edebiliriz :
- Allah'a ta'zîm, Hakk'ın emrini her şeyden üstün tutmak demekdir. Allah'a ta'zîm eden kişi, kulluğun gereklerini yerine getiren kişidir.
- Allah'a hürmet, Hakk'ın yasaklarından kaçınmak demekdir. Allah'a hürmet eden, haramlardan kaçan kişidir.
- Allah'a heybet, edebe son derece riâyet etmek demekdir. Mehâbet-i ilâhî insanı her türlü edebsizlikden men' eder.
- Allah'dan korkmak, Hakk'ın celâlinden korkmak demekdir. Allah'dan korkan kişi derecesine göre ya cehenneme gitmekden, ya rızâsına erememekden, ya da kurbiyyetinden mahrûm olmakdan korkar.
Bu gizli zikirlerin, esmâ zikrine göre bir kaç türlü üstünlüğü vardır :
- Esmâ zikrinde gaflet ve riyâ korkusu vardır, gizli zikirlerde ise ne gaflet ne de riyâ ihtimâli sözkonusudur.
- Esmâ zikri, elfâzın zikridir, esmâ zikri ile meşgûl olanların çoğu, zikrettiği esmânın ma'nâsından uzakdır hattâ bazıları o ma'nânın tam aksine göre hareket eder. Gizli zikirler ise, o elfâzın ma'nâsına nüfûz edenlerin ve o ma'nâ ile hemhâl olanların zikridir.
- Bir kimse, sabahlara kadar esmâ zikri ile meşgûl olsa fakat Allah'ın emirlerini yerine getirmese ya da yasaklarından kaçınmasa yaptığı zikrin faydasını göremez.
- Esmâ zikri muvakkatdir ve zamanla mukayyeddir. Gizli zikirler, süreklidir ve zamanla mukayyed değildir.
- Esmâ zikri mekânla ve meşgale ile mukayyeddir. Gizli zikirler ise, her mekânda ve her hâl u kârda yapılabilir.
Listeye geri dön