18 Ağustos 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Seyyidü't-tâife Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin yetiştirdiği mürşidlerden Şeyh Şiblî Hazretleri ile haccdan henüz dönen bir adam arasında şöyle bir konuşma geçer :
- Haccettin mi?
- Evet
- Nasıl haccettin?
- Guslettim, ihrâma girdim, iki rekât namaz kıldım ve telbiye ettim.
- Peki bunlarla haccı akdettin mi?
- Evet.
- Bu ahdine aykırı olan diğer bütün akitleri bozdun mu?
- Hayır.
- Öyleyse sen akdetmemişsin.
- İhram için elbisesini çıkardın mı?
- Evet.
- Peki yaptığın her işten de soyundun mu?
- Hayır.
- Öyleyse sen elbiseni çıkarmamışsın.
- Temizlendin mi?
- Evet.
- Peki bu temizlenme sendeki bütün manevî illetleri ve kirleri giderdi mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen temizlenmemişsin.
- Telbiye ettin mi?
- Evet.
- Peki telbiyenin karşılığını aldın mı?
- Hayır.
- Öyleyse sen telbiye etmemişsin.
- Hareme girdin mi?
- Evet.
- Peki her harâmı terketmeye ahdettin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Harem'e girmemişsin.

- Mekke'yi gördün mü?
- Evet.
- Peki Mekke'yi görünce sana Allah'dan bir hâl geldi mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Mekke'yi görmemişsin.
- Mescid-i Haram'a girdin mi?
- Evet.
- Peki Hakk'ın kurbiyyetine erdin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Mescid-i Haram'a girmemişsin.
- Ka`be'yi gördün mü?
- Evet.
- Peki Allah için kasdettiğin gâyeye erdin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Ka`be'yi görmemişsin.
- Tavâf ederken üç defa reml ettin mi?
- Evet.
- Peki herşeyden kaçıp kesildin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen reml etmemişsin.
- Tavâf ederken dört defa yürüdün mü?
- Evet.
- Peki emne nâil olup bundan dolayı Allah'a şükrettin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen yürümemişsin.

- Hacerü'l-esvedi musâfaha ettin mi?
- Evet.
- Peki sende silm alâmeti göründü mü?
- Hayır.
- Öyleyse sen hacerü'l-esvedi musâfaha etmemişsin.
- Tavâfdan sonra iki rekat namaz kıldın mı?
- Evet.
- Allah'ın önünde durur gibi O'na niyetini gösterdin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen namaz kılmamışsın
- Safâ'ya çıktın mı? Çıktıysan orada ne yaptın?
- Çıktım, tekbîr getirdim.
- Peki safâya çıkınca saflaşdın mı, tekbîr getirince Hakk'dan gayrı ne varsa gözünde küçüldü mü?
- Hayır.
- Öyleyse sen Safâ'ya da çıkmamışsın, tekbîr de getirmemişsin.
- Sa'y ederken hervele yaptın mı?
- Evet.
- Peki O'ndan O'na kaçtın mı?
- Hayır.
- Öyleyse sen hervele ile sa'y etmemişsin.
- Merve'de durdun mu?
- Evet.
- Peki orada iken üzerine sekîne indi mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Merve'de durmamışsın.
- Mina'ya gittin mi?
- Evet.
- Temennî ettiğin sana verildi mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Mina'ya gitmemişsin.

- Hayf Mescidi'ne girdin mi?
- Evet.
- Peki içindeki havf tâzelendi mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen Havf Mescidi'ne de girmemişsin
- Arafat'a çıkdın mı?
- Evet.
- Peki nereden gelip nereye gittiğini anladın mı, Hakk'a ârif oldun mu? Allah seni havâssa mahsûs bir hâle âşinâ kıldı mı?
- Hayır.
- Öyleyse sen Arafat'a da çıkmamışsın.
- Meş`ar'e koştun mu?
- Evet.
- Peki orada Allah'ı mâsivâyı sana unutturacak bir zikirle zikrettin mi? Yaptığın zikrin cevâbını aldın mı?
- Hayır.
- Öyleyse sen Meş`âr'e de gitmemişsin.
- Kurban kestin mi?
- Evet.
- Peki nefsinin arzularını ve irâdeni Hakk'ın rızâsında yok ettin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen kurban da kesmemişsin.

- Şeytana taş attın mı?
- Evet.
- Cehâletinden kurtuldun mu, sende ilim zuhûr etti mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen taş da atmamışsın.
- Umre yaptın mı?
- Evet.
- Peki hakîkatlerden bir şey sana keşfoldu mu? Umre sebebiyle ma'nevî ikrâmların arttığını gördün mü? Zîrâ Peygamber Efendimiz "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın ziyâretçileridir. Ziyâret edilenin, kendisini ziyâret edene ikrâm etmesi bir hakdır" Sen bu ikrâmı farkedebildin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen umre de yapmamışsın.
- İhlâl ettin mi?
- Evet.
- Peki helâle azmettin mi?
- Hayır.
- Öyleyse sen ihlâl de etmemişsin.
- Vedâ' ettin mi?
- Evet.
- Peki nefsinden ve rûhundan bil-külliye çıktın mı?
- Hayır.
- Öyleyse sen vedâ' da etmemişsin.
Şeyh Şiblî Hazretleri, böylece menâsik-i haccın ma'nâlarını bir bir saydıkdan sonra haccdan henüz dönmüş olan o adama "Senin tekrar haccetmen lâzım, eğer bir daha haccedersen bu söylediğim gibi haccet" buyurmuşdur.
Mümkün olmaz beyt-i zâta rükn-i erkânda tavâf
Varlığın tecrîd ü tefrîd eyleyüp haccetmeden