22 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Hâfız Osman, tutmuş, Mevlid'e bir nazîre yazmış. Sonra bunu meyhânede okumuş. Süleyman Çelebi'nin Mevlidine nazîre olarak yazdığı şiir "Ey azîzan lutfediniz sâkîye/Aşk ile biz başlayalım râkıye" diye başlıyor, "Gerçi kitâbda şerâbın ismi var idi/Râkı geldi anı berbâd eyledi" filan diye devâm ediyor. Sesi de gâyet güzel, mûsıkîşinâs, Hafız Kemal'in çırağı idi. Osman, hâfız-ı Kur`ân ama sefîh bir adamdı. Çağırdıkları halde mevlide gitmez, hatime gitmez, akşam oldu mu içki içmeye gider. Sonra da dilenir, beni çağırır, "Bana elli lira ver" der yahut "Bana biraz odun alın" der. Biz de elimizden geldiği kadar yardım ederiz. Halbuki sesinde bir kaç tâne apartman var. Hem tavrı güzel, hem okuyuşu güzel. O kadar güzel okuyor, fevkalâde okuyor. Bunu yapıp meyhânede okuyunca, o gece rüyâsında Süleyman Çelebi'yi görmüş. Kendisi anlattı. Rüyâsında Süleman Çelebi gelmiş, "Benim Mevlidime nazîre yapıp meyhânede okumanın ne demek olduğunu ben sana göstereceğim!" demiş. Osman, sabahleyin bir kalkmış, yüz, göz, el, ayak, vücûdunun her tarafı fincan gibi hep yara. Bütün vücûdunu tepeden tırnağa kadar yaralar kaplamış. Bana geldi, "Ben bir hatâ ettim, tövbe ettim ama iş işden geçdi" dedi. "Ne oldu?" dedim. "Ben Mevlid'e böyle bir nazîre yapdım, meyhânede okudum, o gece Süleyman Çelebi geldi, bana böyle söyledi, sabahleyin kalkdım, her tarafım böyle yara oldu" dedi. O yaralar ölesiye kadar vücûdunda böyle devâm etti ve Osman, âhirete böyle gitti.