14 Mayıs 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Dikkat ve ibretle etrafına bir bak! Bahar geliyor, ağaçlar, otlar yeşeriyor, güller ve sünbüller açılıyor, etrâfa misk gibi kokular saçılıyor. Bir müddet sonra, otlar ve yapraklar sararıyor, gökyüzü kararıyor, güller soluyor, bülbüller susuyor, sünbüller ölüyor, ortalığı bir hüzün kaplıyor.
Aklı başında olanlar, bunları görür de ibret almaz mı? Bütün bu gördüklerin, tıpkı insan ömrü gibidir. Gençlik geçer, saçlar ağarır, benzin sararır, güzelliğin solar, bülbül gibi şakıyan dilin susar ve hayat son bulur.
İşte o korkunç günler gelip çatmadan, melekü'l-mevt boğazına el atmadan, mahcûb ve perîşân musallâya yatmadan, bir an önce yaptığın fenâlıklara tövbe et, nâdim ol. Hemen yol hazırlığına başla. Bâb-ı merhamet olan "Rabbilâlemîn"in kapısına ilticâ eyle. Rabbinin huzûrunda zilletle, gözyaşları dökerek, secde et. Böyle yaparsan, rahmet-i ilâhiyyeyi celb eder, Hakk'ın mağfiretine mazhar olursun. Cenâb-ı Hakk'ın tek bir nazar-ı merhameti, ebedî saâdete erişmene kâfî gelir. O, Sübhân'dır. O, Rahmân'dır. O, Rahîm'dir. O, Kerîm'dir. O, Latîf'ir. O, Afüvv'dür. O'na secde edeni, O'na yalvaranı, O'na ilticâ edeni, O, aslâ boş çevirmez.