Mirac Gecesinde Duâ
6 Şubat 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
.jpg)
DUÂ
Yâ Allah! Yâ Kerîm! Ya Rahîm!
Sultân-ı rusul, şâh-ı-iklîm-i risâlet hürmetine, iki cihân serverinin şânı, şerefi izzetine, Mi'râc'da Habîbine gösterdiğin zât-ı ulûhiyetine mahsûs âyât-ı-beyyinât devletine, sessiz, cihetsiz, harfsiz, savtsız hitâb-ı ilâhiyyen nimetine, celâlin, azametin, kuvvetin, kudretin, inâyetin hürmetine, bizleri bu gece esrâr-ı Mirâc'ına erişdir. Habîbinle bilişdir, sevgilinle tanışdır, mahbûbunla sevişdir Yâ Rabbi.
İlâhî!
Kalblerimizden dünyâ kederlerini ihrâç eyle. Aşkını, muhabbetini bizlere sertâç eyle. Sana varan yolu bizlere minhâç eyle Yâ Rabbi. Mahzûn gönüllerimizi dilşâd eyle, cümlemizi nârından âzâd, sana ve senin Habîbine olan aşk u muhabbetimizi müzdâd eyle Yâ Rabbi. Arş-ı Rahmân, Kürsiy-yi Sübhân, Sidre-i Müntehâ'da sana arz-ı ubudiyyet eyleyen melâike-i mukarrabîn hürmetine, Beyti'l-Mamûr'u tavâf eyleyen yedinci kat melekleri ve altıncı katda seni tesbih eyleyen melâikenin tesbîhatı izzetine, beşinci kat gök meleklerinin ibâdâtı, duâları, tesbîhleri, temcidleri hürmetine, dördüncü katda olan melâikenin secdeleri, tahiyyâtları, tesbîhleri ve duâları azametine, üçüncü kat gökde olan melâikenin secdelerindeki duâları izzetine, ikinci kat gökdeki meleklerin rükûu ve birinci kat gökdeki meleklerin kıyâmı, duâları ve tesbîhleri sırrına bizleri son nefesde cemâlin ve cemâl-i Habîbin ile müşerref eyle. Bize rahmetinle muamele eyle. Bizleri Habîbinden ayırma yâ Rabbi.
Âdem safiyullah, Şit nebiyullah, Nûh neciyullah, İbrâhim halîlullah, Mûsâ kelîmullah, İsmâil zebîhullah, Îsâ rûhullah hakkı için, islâmı ehl-i küfür üzere gâlib eyle. Cemî peygamberân hakkı için, Resûlün Muhammedü'l-Arabî hakkı için bizleri zalemeye pâyimâl etme Yâ Rabbi. Zâhirimizi nûr-ı Kur`ân ile pür-nûr, bâtınımızı muhabbetin ile memlû eyle yâ Rabbi. Burada ellerini açıp, âmîn diyen şu Ümmet-i Muhammed'i, buradan dağılmadan rahmet-i sübhâniyyen ile mağfûrîn zümresine ilhâk eyle yâ Rabbi. Cümlemize afv u mağfiretinle tecellî eyle yâ Rabbi. Şu hâlimizden rûh-ı Muhammediyyeyi haberdâr eyle yâ Rabbi. Nigâh-ı iltifât-ı Ahmediyyene cümlemizi nâil eyle yâ Rabbi. Bizleri, burada tevfîkin ile cem' etdiğin gibi, ol ulu dîvânda, yalın ayak baş açık durduğumuzda cehennem, ehl-i mahşere hücûm edip cümle peygamberler dizleri üstüne düşerek "nefsî, nefsî" diyerek âh u zâr etdikde, ol Seyyidü'l-Kevneyn, Resûlü's-sekaleyn, İmâmü'l-Harameyn, Sâhibü'l-kıbleteyn, Ceddü'l-Hasaneyn, Ahmed, Mahmûd, Hâmid, Mâhi, Muhammed Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretleri, cehenneme karşı durup, "Kızım Fâtıma, Zeyneb, Rukıyye, Ümınü Gülsüm, Kâsım, İbrâhim, Tayyibimi istemem. Hasan-ı müctebâmı, Hüseyn-i Şehîd-i Kerbelâmı al. İllâ şu zayıf ümmetimi bana bağışla" dediği günde, bu meclisde âmîn diyen dilleri, ağlayan gözleri, inleyen gönülleri Habîbinin Livâ-i Hamd adlı sancağı altında lutfunla, kereminle, rahmetinle cem ü haşr eyle. Habîbinin hürmetine bağışladığın kullarından eyle yâ Rabbi. Rûhlarımızı rûh-ı Ahmediyye ile âşinâ eyle. Ol korkulu günde gizli sırlarımızı meydana çıkarıp, hasımlarımız yanında bizleri rezîl rüsvâ eyleme Yâ Rabbi.
O dehşetli günde, o kıyâmet, o nedâmet, o hasret, o şiddet, o vahşet gününde ol Seyyid-i Kevneyn'in on sekiz bin âleme rahmet olan Muhammed Mustafâ'nın şefâat-i uzmâsiyle Rabbim cümlemizi mesrûr ve memnûn eyleye. O günde ellerimizden tutup, "Gel benim ümmetim, beraber olalım, mîzânda, hesâbda senin yardımcınım, sana sırâtı geçireyim, seni nârdan kurtarayım. Sen, dünyâda iken beni sever, bana ve ehlime, ashâbıma, ensârıma, etbaıma salavât okurdun, gel seninle beraber cennete varalım. Ol ulu Allahu Azîmüşşânın dîdârını görelim" dediği has ümmetler zümresine Rabbim cümlemizi keremiyle ilhâk eyleye.
Ömürlerimiz tamam oldukda, başlarımız ecel yastığına dayandıkda, ciğer al kâna boyandıkda, evlâdlarımız, "Âh babam, vâh anam ölüyor" diye feryâd etdikde, doktorlar bizden el çekdikde, ilaç ve iğne fâidesini bizden kesdiğinde, can hulkuma gelip gözlerimizden perde kalkdığında, amelimizle yüz yüze geldiğimizde, el el ile ayak ayak ile, sâir a'zâlarımız birbirleri ile, "Elvedâ, Elfirâk" dediğinde, karşımızda Hazret-i Azrâil, üç yüz altmış meleki, üç yüz altmış damarımıza sarıldığında, dillerimiz tutulmadan, çenemiz kilitlenmeden, âhir kelâmımızı Kur'ân-ı Mecîd, Kelime-i Tevhîd eyleyip, Habîbin hürmetine îmân-ı kâmilden ayırma Yâ Rabbi. Âh, o vakit, sağımızda cenneti görerek, cemâl-i-Resûl'e nazar ederek, Şeytan'ın iğvâsına aldanmayarak, verdiği şerbeti içmeyip, cennet şerhetlerinden kana kana içerek, "Lâilâheillallah Muhammedü'r-Resûlullah" diyerek can vermek nasîb ü müyesser eyle yâ Rabbi. Kabirlerimizi bâğ-ı cinân, sümbül ü reyhân eyle yâ Rabbi. Hazret-i Münkereyn aleyhisselâmın sorularına cevâbımızı teshîl ü âsân eyle Yâ Rabbi. Kabirlerimizi ravzatun min riyâzi'l-cinân eyle yY Rabbi. Bilâ suâlin velâ azâbin dâhil-i cinân eyle Yâ Rabbi.
O yedi kat yerleri ve yedi kat gökleri kudret ile tutan Allah Celle Şânuhû ve Teâlâ cümlemizi affı ile şâd eyleye. Yevm-i arasatda, şefâat-i Muhammed'le cümlemizi mesrûr eyleye. Bu meclisde olan Ümmet-i Muhammed'i lisânında mazhar, kalbinde muzmer olan murâd-ı hayriyyesine nâil ve maksûdlarını 'atâ eyleye.
Avuçlar açıldı duâya, boyunlar büküldü ulâya. Gönüller bağlandı ol ulu Mevlâ'ya. Bu gece Mi'râc'ındır. Bu gece rahmetin cûş u hurûşa geldi. Arz-ı hâl ediyorum, sen gibi Kerîm, Rahîm, Rahmân, Latîf ulu Mevlâ'ya. Affına geldik Yâ Gaffâr, Yâ Kerîm. İhsânına geldik, ey pâdişahlar pâdişahı. Ey Mûîn, keremine geldik. Yâ Kerîm! Hâlimizi arz ediyoruz. Çirkâb-ı mâsivâ ile kararmış, yıkılmış kalblerimizi, ölü fuâdımızı, zikr-i Kur'ân, muhabbet-i Rahmân, meveddet-i Muhammed aleyhisselâm ile ihyâ, mamûr u âbâdân eyle Yâ Rabbi.
Yerler altında olanları mine'l-meşârik ile'l-megârib, hâk ile yeksân, ameli ile başbaşa olanları, kabirleri ve nişanları kalmayıp unutulanları, rahmetine müstağrak eyle Yâ Rabbi. Ölümün sara pençesine düşüp inleye inleye can verenleri, sararmış, solmuş gül gibi yüzleri, söylemez olmuş, bülbül gibi dilleri, "Âh ömrümüz boşuna geçmiş" diye karanlık kabirde ağlayanların azâbını def' ü ref' eyle Yâ Rabbi. Ananın, babanın nazlı fidanları, Azrâil eline yeni girmiş canları, çemenzâr olmuş mezarlarda senelerdir azâb görenlerin azâblarını, Rabbim bu gecenin hürmetine, Habîbinin izzetine, rahmetine tebdîl ü tahvil eyleye.
Bizi duâdan unutma diyen ihvânımızı affınla dilşâd eyle. Üstümüzde hakkı olan üstâdlarımızı, konu komşu, ana baba, hısım akraba, bâhusûs cemâatimden olup kadın ve erkek âhirete intikâl edenleri rahmetinle taltîf eyle Yâ Rabbi. Hayatda olanları her türlü âlâm u ekdârdan muhâfaza eyle yâ Rabbi.
Hükümet-i cumhûriyyemizi umûr-ı hayriyyelerinde muvaffak eyle Yâ Rabbi. Türk büyüklerini nigâh-ı Ahmediyyene nâil eyle, ordumuzu dâima kâfirler üzerine gâlib eyle Yâ Rabbi. Diğer bilâd-ı islâmiyyeyi her türlü âfât-ı semâviyye ve aradiyyeden masûn u mahfûz eyle Yâ Rabbi. Hâzır-ı bi'l-meclis olanları iki cihânda mesrûr eyle Yâ Rabbi.
Bu yazdığımız İrşâd risâlelerimizi ind-i ilâhiyyende ve ind-i Resûl'de mergûb ve mahbûb eyle Yâ Rabbi. Okuyanları ve dinleyenleri iki cihânda Resûlün Mustafâ'ya bağışla Yâ Rabbi. Okuyup amel etmek, ihlâs ile nazar-ı rahmetine erişmek nasîb eyle Yâ Rabbi. Bu risâlemizi okuyup bizi rahmet ile ananları iki cihânda rahmetinle mesrûr eyle Yâ Rabbi.
Yâ Rabbi, bu risâlelerimi daktilo eden Lütfü Bey'i, tashîhine yardım eden kardeşim Hacı Tevfik Bey'i ve tab'ına sebeb olan Ali ve Selahattin beyleri iki cihânda nazar-ı iltifâtına mazhar eyle Yâ Rabbi. Cümle ölmüşlerimize rahmet, hayatda olanlarımıza selâmet, ihsân u inâyet eyle Yâ Rabbi. Vücûdlarımıza sıhhat atâ eyle Yâ Rabbi.
Topraklarımıza bereket, tüccarlarımıza hayırlı ticâret, evlâdlarımıza hayırlı ömürler, akıl fikirler ihsân u inâyet eyle Yâ Rabbi. Âsî Ümmet-i Muhaınmed'i ıslâh eyleyip, kötü ahlâklarını ahlâk-ı Kur'âniyyeye tebdîl eyle Yâ Rabbi. Hastalara şifâ, derdlilere âcilen devâ, borçlu olanlara edâ, nâhak yere haps olanları âzâd, nâ-murâd olanları ber-murâd, nâşâd olanları dilşâd eyle Yâ Rabbi.
Leyle-i-Mi'râc'ı cümlemiz hakkında kutlu ve mübârek eyle Yâ Rabbi. Duâlarımızı Ravza-i Resûl'de kabûl olunan duâlara ilhâk ile bizleri mesrûr eyle Yâ Rabbi.
Bi hürmeti seyyidi'l-mürselîn, ve bi hürmeti Tâhâ ve Yâsîn ve âli Yâsîn, ve'l-hamdülillahi rabbi'l-âlemîn. El-Fâtiha!
Bu duâ, Efendi Hazretlerinin İrşâd nâmındaki eserinin ikinci cildinin sonundaki Mi'râc dersinin nihâyetinde yer almakdadır. Efendi Hazretleri bu dersi, Receb-i Şerîf'in 26sına denk gelen 25 Ekim 1967 târihinde tamamlamışlardır.