Misâl ve Mesel

1 Haziran 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

http://schemas.google.com/blogger/2008/kind#post

***İmdi ma'lüm oldu ki na-ma'külatın cümlesi misal ile ma'kül ve

mahsüs olur.****

 Bizim söylediklerimiz "misal"dir, mesel değildir. Mesel başka, misal başkadır. Hak Teala misal olarak nürunu "mısbah"a ve vücûd- ı evliyayı "zücac"a teşbih buyurdu. Bu misal içindir. Onun nuru kevn ü mekana sığmaz; zücaca ve misbaha nasıl sığar? Meşarik- ı envar-ı Celle Celaluhfı hiç gönle sığar mı? Ancak onun talibi olduğun vakitde, O'nu gönülde bulursun. O nûrun gönülde olması, zarfıyyet cihetinden değildir; belki onu orada bulursun. Nitekim kendi nakşını iiyinede bulursun; maahaza nakşın ay1nede değildir. Ancak ay!neye baktığın vakitde kendini görürsün. Ma'kül ·görünmeyen şeyler için misal dermeyan olununca, ma'kül olurlar ve ma'kül oldukları vakitte de mahsüs olurlar. Nitekim bir kimse gözünü kapasa, acib şeyler görür ve suver ve eşkal-i mahsüse müşahede eyler ve gözünü açınca bunlardan hiçbir şey görmez. Bunu hiçbir kimse de bilmez ve o kimsenin böyle şeyler gördüğüne kimse inanmaz. Ancak misal ile söylersen, / bunun nasıl olduğu ma'lfım olur. Nitekim bir kimse rü'yasında yüzbin şey görür; halbuki uyanıklıkta onları görmek mümkin değildir. Ve keza zihninde bir hane tasavvur eden bir mühendise, arz ve tfıl ve şekl-i ma'kül, görünmez; ancak onun süreti bir kağıda men kuş olunca zahir olur ve muayyen olunca onun keyfiyyeti ma'kül olur. Ve ba'dehfı ma'kül olunca mühendis, hane bina eyler. O nesak üzere mahsüs olur.

Fihi Ma Fih, 43. Fasıl

Listeye geri dön