Miss Pardoe Seyahatnâmesi

7 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

İbret
İstanbul'un târihi, âdetleri ve güzellikleri hakkında bilgi sâhibi olmak isteyenler için tavsiye edeceğim bu eser, babası İngiliz ordusunda binbaşı olan ve 1835 yılında İstanbul’a gelen Miss Julia Pardoe tarafından yazılmışdır. İstanbul'da dokuz ay kalan Miss Pardoe, şehrin muhtelif semtlerini gezmiş ve bir çok mekânlarını görmüş ve müşâhedelerini "The City of the Sultan and Domestic Manners of the Turks" başlığı ile Londra'da yayınlamışdır. İlk baskısı 1837 yılında yapılan bu kıymetli eser o kadar çok alâka görmüş ki, 1838, 1845 ve 1854 yıllarında üç defa daha yayınlanmışdır. Eserin en dikkat çekici taraflarından biri, o günün İstanbul'unu birebir aksettiren gravürlerdir. Ünlü gravür ressamı Bartlett, İstanbul ve çevresindeki târihî yapıları, boğaziçi manzaralarını ve şehrin ilginç mekânları aslına son derece uygun biçimde resmetmiş ve eser bu gravürler sâyesinde çok meşhûr olmuşdur. Eser Türkçeye tercüme edilerek defalarca yayınlanmışdır. Ne var ki, bazı baskılarda gravürler yer almaz.
Miss Pardoe'nun oldukça akıcı bir uslûb ve samîmî bir tarzda kaleme aldığı bu eser, yazarın bazı önyargıları ve yanlış anlamaları istisnâ edilecek olursa, o günlerdeki hayâtı oldukça gerçekçi bir şekilde tasvîr ediyor ve okuyucuyu âdetâ o zamâna götürüyor. Eserden yanızca üç küçük paragraf aktarmakla yetineceğim. Bu paragraflardan üçüncüsü yazarın kısa bir ziyâret için bulunduğu Bursa'daki bir gözlemidir :
Câmilerin çevresini mesken tutan kuşlar, kutsal sayılıyor ve bunlara büyük bir saygı gösteriliyor, bu yüzden de sayıları muazzam ölçüde artmış. O gün Ayasofya'nın devâsâ binâsının üzerinde dolaşan kuşların sayısı binleri buluyordu.
Bütün önemli câmiler târihî ve heybetli ağaçlarla çevrili, hattâ bazıları ağaçların gölgesinde kalıyorlar. Bu ağaçların çoğu yapıyla yaşıt görünüyor. Yaprakların oluşturduğu perdenin aralandığı yerlerde beyaz yapılar bir rölyef belirginliğinde parlıyor, sık yeşilliklerin arasından ok gibi fırlayan ve ağaçlardan da yüksek minâreler tablonun güzelliğini tamamlıyor.
 
Avlu kapılarından birinin içindeki küçük bir yapı dikkatimi çekdi. Çatısında iki yavru kartal ile hasta olduğu belli olan üçüncü bir kartal bulunuyordu. Bu küçük yapının ne işe yaradığını sorduğumda, avcıların ve köylülerin dağlarda gezinirken buldukları hasta, terk edilmiş ve yaralı yabânî kuşlar için olduğunu öğrendim. Hayvanlar buraya özenle getirildikden sonra, güzelce besleniyor ve kayalıklardaki yuvalarına dönebilecek hâle gelene kadar bakılıyorlarmış. Şimdiki hastalar yuvalarında terkedilmiş olarak bulunan iki yavru kartal ile açlıkdan ölmek üzere iken bulunmuş yaralı bir kuşdu. Böyle bir millî karakter özelliği söz edilmeye fazlasıyla değer.
Miss Pardoe, Türk örf ve âdetlerini bizzat Türklerle sohbet ederek, Türk evlerinde misâfir kalarak, mekânları ziyâret ederek öğrenmeye çalışdığı gibi, hıristiyan olması hasebiyle, bu topraklarda yaşayan gayr-i müslimlerin âdetlerini ve yaşayışını da merâk etmiş, onları da gözlemlemiş, onlarla da görüşmüş, onlar hakkında da çok kıymetli bilgiler vermişdir.

Eserin orijinal metnine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz :
https://www.gutenberg.org/files/51879/51879-h/51879-h.htm

Eserin 1837 baskısını da şu bağlantıdan indirebilirsiniz :
https://archive.org/details/cityofsultanandd01pardiala/page/n10

Varan ol beldeye erer murâdına mücerrebdir
Olur handân u mesrûr lâ-cerem mihmân-ı İslâmbol
Listeye geri dön