MuzafferOzak.com (Türkçe)

Bir önceki yazımızda, Fâtih'in, hocası Molla Gürânî'ye vezîrlik teklîf ettiğinden fakat onun bu teklîfi kabûl etmeyip gerekçesini îzâh ederek genç pâdişâha güzel bir ders verdiğinden bahsetmişdik. Fâtih, hocasının söylediklerinden iyi bir ders almış olmalı ki onu kazaskerlik makâmına getirmişdir ki böyle büyük bir âlime lâyık olan vazîfe de buydu. Ne var ki Molla Gürânî, bu vazîfede uzun zaman kalamamışdır. Sebebi de vazîfesinin gerektirdiği kararları alırken ve tayinleri yaparken pâdişâha danışmamış olmasıdır. Onun bu tavrını gurûruna yediremeyen pâdişâh, onu vazîfeden almayı kafasına koymuş ama onu azletmeye cesâret edemediği için bir bahâne îcâd etmiş ve Molla Gürânî'yi Bursa'ya kadı olarak tayin etmişdir.

Molla Gürânî, Bursa kadısı iken, İstanbul'dan bir pâdişâh fermânı gelir, Hazret, fermânı okudukdan sonra, "Bu fermân şerîata uygun değildir" diyerek pâdişâhın fermânını yırtıp atar. Fermânı getiren saray görevlisi, fermândaki emrin yerine getirilmesi husûsunda ısrar edince, Molla Gürânî, kadılık salâhiyyetini kullanarak adama ta'zîr cezâsı verir ve sopa attırır. Bu hâdise Fâtih'e haber verilince, emrinin dinlenmemesini gurûruna yediremez ve ânî bir kararla Molla Gürânî'yi kadılıkdan azleder. Hazret, hiç oralı olmaz, "Zâten biz de hacca niyetlenmişdik" der ve çekip gider.

Pâdişâh, Molla Gürânî gibi bir allâmeyi darıltıp kaçırdığına çok üzülür ve yaptığına çok pişmân olur ama iş işden geçmişdir. Molla Gürânî hacca giderken bir müddet Şam'da, Halep'de ve Kudüs'de kalır ve gittiği her yerde büyük itibar görür. Pâdişâhın elçiler gönderip, geri dönmesi için ricâlarda bulunmasıyla ancak üç yıl kadar sonra geri dönen Molla Gürânî, eskisinden daha yüksek bir mevkiye çıkar ve vefâtına kadar da çok büyük itibar görür. Böylece "يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ yâ eyyühellezîne âmenû in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdâmeküm" âyetinin sırrı da bir kere daha zâhir olur.

İstikâmet bir selâmet râhıdır

Doğrunun yardımcısı Allah'ıdır

Molla Gürânî Fatih'in Fermânını Niçin Yırtdı?