MuzafferOzak.com (Türkçe)

"Mal Mülk Hayâli" başlıklı yazıyı yazarken, aklıma geldi, bizim çocukluğumuzda Monopoly diye bir oyun vardı, çocuklar bayılırdı bu oyuna. Amerikan kapitalizminin îcâdı, bir tahta oyunu bu. Birden fazla oyuncuyla oynanıyor. Her oyuncunun bir başlangıç sermâyesi var. Herkes zar atarak oyun tahtasında ilerliyor. Şansına göre arazi alıyor, otel alıyor, kira topluyor ve rakîblerini alt etmeye çalışıyor. Maksad her şeyi ele geçirmek ve diğer oyuncuları iflâs ettirmek. Oyuncu şansızsa hapse düşebiliyor, cezâ ödeyebiliyor filan.

Dikkat ederseniz çocukların büyük bir hırsla oynadığı bu oyundan hiç farkı yok hayâtın. "Şuyum olsun, buyum olsun, daha çok para kazanayım, hiç bir nimetden mahrûm kalmayayım" filan diyerek tüketiyoruz hayâtımızı. Peki ne oluyor sonunda? Oyun bitince ne oluyorsa o oluyor. Var zannetdiğimiz şeyler yok oluyor. Sâhibiyiz dediğimiz şeylerin hepsi yalanmış meğerse, oyuncakdan farkı yokmuş. Paralar, pullar, tapular, hisseler, evler, arabalar hepsi yok oluyor.

Fanîst cihân der ô vefâ nîst

Bâkî heme ôst cümle fânîst

Fânîdir cümle cihân onda hiç vefâ yokdur

Bâkî yalnız O'dur gayrıda hiç bekâ yokdur

Monopoly Oyunu