Mucizeler Üç Kısımdır

6 Kasım 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Peygamberlerden zuhûra gelen mucizeler üç kısımdır :

  • Kevnî mucizeler : Akılla ve tabiat kânûnlarıyla îzâh edilemeyen hârikulâde hâdiselerdir. Bunlar eşyâya, zamâna, mekâna müteallik bir takım hârikulâdeliklerdir. Meselâ ne gibi? Hayâtından ümid kesilen bir hastayı iyileştirmek, devâsız bir derde devâ bulmak, körün gözünü açmak, ölüyü diriltmek, cansız cisimleri konuşturmak, kimsenin güç yetiremeyeceği işleri yapmak, zamanı ve mekânı aşmak, hep bu kabilden mucizelerdir. Tefsîr, hadîs ve siyer kitaplarında zikredilen mucizelerin çoğu bu nevidendir. Zîrâ halkın büyük bir kısmı, ancak gözüyle gördüğüne, kulağıyla duyduğuna, eliyle tutduğuna itibar eder. Bu yüzden bir çok münkirin îmâna gelmesine sebeb olan mucizeler de ekseriyâ bu kabilden hâdiselerdir. Sihirbazların Hazret-i Mûsâ'nın mucizesi üzerine îmâna gelmeleri gibi. Ne var ki, bu gibi mucizeler anlıkdır, muvakkatdir yani tesirleri, vukû buldukları zamâna münhasırdır.
  • İlmî mucizeler : Kalblerden geçenleri bilmek, gaybdan haber vermek, hiç bir kitabda yazılmamış, hiç bir âlimden işitilmemiş ilimler, mahşer, cennet, cehennem gibi âhirete taalluk eden bilgiler ile eşyânın hakîkatine dâir ilimler ve marifetullahdır. Bu gibi mucizeler, kevnî mucizelerden daha mühimdir. Zîra bunlar muvakkat değildir, devamlıdır. İlmî mucizelerle îmâna gelenler olduğu gibi, îmân sâhibi olup bunları görünce îmânları yakîne gelenler de vardır. Meselâ Hazret-i Ebûbekir'in Efendimizin nübüvvetine inandığı halde, "Bana bir mucize göster ki kalbim mutmain olsun" demesi üzerine, Efendimizin onun yıllar evvel gördüğü bir rüyâyı bir râhibe tabir ettirip, ondan aldığı ve kimseye bahsetmeden sakladığı mektûbu hatırlatması gibi.
  • Vücûdî mucizelere gelince. Bunlar, Allah'a yakınlık, duânın makbûl olması, halkı irşâd, ölü kalbleri ihyâ, Cenâb-ı Hakk'ın sıfatlarıyla sıfatlanmak gibi hâllerdir ki en büyük mucizeler de bunlardır. Bir kimseyi inkârdan ikrâra, küfürden îmâna, dalâletden hidâyete götürmek, dağları devirmekden de, göklerde uçmakdan da, taşı altına çevirmekden de daha büyükdür. Ne var ki halkın ekserisi bunun pek farkında değildir. Yine, Hakk'ın sıfatlarına bürünmek, sıbgatullah ile boyanmak, Hakk'a kurbiyyet gibi mazhariyyetler de, her türlü kevnî mucizeden daha büyükdür.
Allah nasîb ederse, bundan sonraki yazılarımızda bunların her biri için bazı misâller vereceğiz.
Listeye geri dön