Muhabbetin Nişâneleri

12 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Muhabbet, insanların irâde-i cüziyyesinde değildir. Meselâ ben seni zorla sevemem. Sen de beni zorla sevemezsin. Ne olur? Sevmesem bile, senin hakkına ben riâyet ederim. O da benim hakkıma riâyet etmesi lâzım. Bu, muhabbetin başlangıcı olur. Nefret de böyledir, o da böyle. Zorla nefret edemezsin. Kalbler Allah'ın yed-i kudretindedir, Allah istediği gibi çevirir. 
Sevginin nişânesi üçdür. Aşkın, muhabbetin nişânesi, alâmet-i fârikası. Meselâ ben seni severim, seni seveni severim, seni sevmeyeni sevmem. Şimdi bu kâmil muhabbet. Ben seni severim, senin sevmediğini de severim, seninle de ahbablık yaparım, onunla da ahbablık yaparım, o vakit muhabbet tam olmaz, kâmil değildir o. Adâvet de böyle. Ben seni sevmem, seni seveni sevmem, seni sevmeyeni severim. 
Onun için meselâ bir kadın diyor ki kocasına yâhud sevgilisine, "Ben seni severim" diyor. Ama kocasının sevdiği annesini, babasını sevmezse o tam sevgi, muhabbet değildir o. Yaa! O vakit onu sevmiyor o, kendi menfaatini seviyor. Yani gülü seven, dikenlerini de sevecek. Onun için bakıyorsun kıza diyor ki delikanlı, "Ben senin için ölüyorum, bayılıyorum" şu bu filan, fakat kızın annesini, babasını, kardeşlerini sevmiyor, "İstemem" diyor. O vakit kendini seviyor. Sevdiğin kızın, sevdiğin kadının, ne kadar akrabası, sevdiği varsa hepsini seveceksin, onun hatırına. 
"Ama sen az evvel dedin ki bana, sevgi insanın irâdesinde değildir, irâdem yok ki seveyim" dersen, onların haklarına riâyet et, yardıma muhtâc oldular mı yardım et, hasta oldular mı hatırını sor. Kimin için? Sevgilin için. Mâdem ki seviyorsun, onun hürmetine onlara da böyle riâyet edeceksin. 
Oğlan getirmiş annesini, babasını evine, yaşlı insanlar kendi başlarına kalmasınlar diye getirmiş evine. Şimdiye kadar kocasını seven kadın, kocasıyla kavga ediyor, "Bunları sen buraya niye getirdin" diye. Demek ki sevgisi yokmuş kocasına. Sevgisi olsa, peki diyecek. Hiç sevmese, istikrah dahi etse, hürmeten, kocasına olan muhabbeti hürmetine, onlara iyi muamele yapacak. 
Meselâ ben Amerikalıları seviyorum. Hakîkaten, ciddî söylüyorum, yalan söylemiyorum. Ama tanıdıklarım var, sizi seviyorum. Ama benim İstanbul'da tekkeme bir Amerikalı geliyor, ne dervîş görmüş, ne şeyh görmüş, ne tarîkat  biliyor filan. Bunları sevdiğim için onu da seviyorum ben. Bizim bazı Türkler Amerikalıların aleyhinde konuşuyorlar, avam halk filan, onlara kızıyorum ben, onlarla kavga yapıyorum. Halbuki onlar kendi milletim benim. Meselâ Kaddâfî'ye kızıyorum çok, Amerikalıların aleyhinde diye. Halbuki o müslüman, ben de müslümanım. Demek ki benim sizlere muhabbetim kâmil. Muhabbetin kontrolü böyle yapılacak.

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön