22 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir ârifden, bir âyet-i kerîmenin şerhini ricâ etmişler. Hazret, o âyeti bütün yönleriyle îzâh ederek uzun uzun şerh etmiş. İki saate yakın süren bu îzâhın sonunda demiş ki : "Bu yaptığım tefsîr, dokuz-on mertebe daha derinleştirilerek yapılabilir. Benim şimdi sizlere yaptığım îzâh birinci mertebedir. İkinci dereceden îzâh için sizin bir parça karbonat almanız lâzımdır. Üçüncü mertebeden îzâha ise benim kudretim yetişmez"Âriflerin bir âdeti de hakîkatleri bir takım mecâz ve nüktelerle beyân etmeleridir. Bunun bir çok hikmetleri vardır. Bu hikmetlerden biri şudur ki, ulvî hakîkatler, derin ma'nâlar, kalıplara sığmaz ancak mecâz ve işâret yoluyla ifâde edilebilir. Âriflerin hakîkatleri mecâz ve işâret yoluyla ifâde etmelerinin bir hikmeti de, muhâtabları rencîde etmemek içindir. Zîrâ bazı gerçekler acıdır ve acı gerçekleri herkes hazmedemez.